| Bekle bir dakika. Geri aldırabilmek için kreşin müdürüne rüşvet verdim. | Open Subtitles | مهلاً، كان عليّ رشوة مدير الحضانة من أجل أن أعيده إليها |
| Bir banka müdürüne, kalem almak için eğilerek mortgage borcumuzu sildirmiştim. | Open Subtitles | .. جعلت مدير مصرف لتخفيض رهننا فقط بالإنحناء لإلتقاط قلم .. |
| Bir banka müdürüne, kalem almak için eğilerek mortgage borcumuzu sildirmiştim. | Open Subtitles | .. جعلت مدير مصرف لتخفيض رهننا فقط بالإنحناء لإلتقاط قلم .. |
| Hala bu kadar parayı adi bir banka müdürüne vereceğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لازلت لا أصدق أنك ستعطي كل هذا المال لمدير بنك قذر |
| Otel müdürüne göre oda dün gece boşmuş. | Open Subtitles | وفقا لمدير الفندق الحجرة كانت خالية ليلة امس |
| Bayan Pratt, Morg müdürüne göre kızınız... | Open Subtitles | يا سيدة برات وفقا للمدير فإن في المشرحة هناك |
| Bu konuda yasalar var ve herkese uygulanıyorlar. - CIA'nin müdürüne bile. | Open Subtitles | هناك قوانين تردعها وتطبّق على الجميع حتى لو كان مدير الاستخبارات المركزية |
| Hatta okul müdürüne ve bir radyo programcısına dahi mektup yazdım. | TED | حتى أنني كتبت الى مدير المدرسة ومضيف برنامج إذاعي. |
| Bir okulda ne oluyorsa ve bir okulda ne olmuyorsa bunun hep okul müdürüne bağlı olduğuna inandım. | TED | لطالما آمنت كل ما يحدث في المدرسة أو لا يحدث هو مسؤولية مدير المدرسة. |
| Şube müdürüne sorayım. Bekler misiniz? | Open Subtitles | يمكن أن أَسأل مدير فرعنا هل لديك أي مانع للإنتظارا؟ |
| Okul müdürüne yalan söyledim. | Open Subtitles | جعلتني أنا المعروفة بالصدق والنزاهة أكذب على مدير المدرسة، ولماذا؟ |
| Okul müdürüne yalan söyledim. | Open Subtitles | جعلتني أنا المعروفة بالصدق والنزاهة أكذب على مدير المدرسة، ولماذا؟ |
| Acaba telefonun arızası yüzünden hattın biri banka müdürüne mi bağlandı? | Open Subtitles | ولكن يبدو أنه بسبب العيب فى الهاتف ذهبت المكالمة أيضا الى مدير البنك |
| Bölge müdürüne Yardımcılıktan Bölge Müdür Yardımcılığına. | Open Subtitles | مساعد للمدير الإقليمي إلى مدير إقليمي مساعد |
| müdürüne, NCIS'in bu konuda FBI'la tam işbirliği yapacağını söyledim. - Teşekkür ederim efendim. | Open Subtitles | أنا أأكد لك أن مدير مكتب التحقيقات الفيدرالي سيحصل على تعاوننا الكامل |
| Sizin bir iletişim müdürüne ihtiyacınız yok ki. | Open Subtitles | أنتم يا رجال, هل تحتاجون إلى مدير علاقات عامه؟ |
| Borsacı ofis müdürüne rüşvet verir ofis müdürü, bölge satış müdürüne rüşvet verir. | Open Subtitles | ان الجميع يصعدون الى الطابق العلوي برشاوى. السماسرة يعطون رشوة لمدير المكتب |
| Bölge satış müdürü ulusal satış müdürüne rüşvet verir. | Open Subtitles | مدير المكتب يعطي رشوة لمدير المبيعات المحلية. مدير المبيعات المحلية |
| O zaman bu çantayı yeni kampanya... - ...müdürüne verebilirsin. | Open Subtitles | إذاً ستعطي الصندوق إياه لمدير حملتك الجديد |
| Yarın sabah emniyet müdürüne gideceğim ve her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | سأذهب للمفوض غداً صباحاً وسأخبره بكل شيء |
| - Senin suçun yoktu. Küçük çocuğa yardım ediyordu. Sen hemen müdürüne telefon et. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدة الفتى اتصلي بمديرك |