| müzayedede benim için önemli olan ve senin almanı istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء واحد في ذلك المزاد أهتم لأمره حقاً وأودك أن تحصلي عليه. | 
| müzayedede aldıkları heykel mikrofilmle doluymuş. | Open Subtitles | التمثال الذى حصلوا علية من المزاد بة ميكروفيلم | 
| Komik olan bunu müzayedede tanıyamamış olması. | Open Subtitles | الدعابة الكبيرة كانت أنه لم يكتشفه في المزاد. | 
| değer taşırlar.Bunlar John F. Kennedy' e ait olan golf sopaları ve müzayedede 750 bin dolara satıldılar. | TED | فعدة الجولف هذه كانت مملوكة من قبل جون كينيدي وقد بيعت بثلاثة ارباع مليون دولار في مزاد علني | 
| Bugün müzayedede 6 milyon dolara gider. | Open Subtitles | في الأسواق الحالية في مزاد يمكنه أن يساوي 6 ملايين | 
| - Beşi müzayedede satıldı. - Ya diğerleri? | Open Subtitles | خمسة منهم وضعت في مزاد علني ماذا عن الباقي؟ | 
| Arkadaşım sizin otelde yapılan bir müzayedede tamam mı? | Open Subtitles | صديقي بمزاد فني في فندقكم حسناً؟ و الآن اسمعيني | 
| müzayedede Çin işi erotik eser koleksiyonu kazandık. | Open Subtitles | لقد ربحنا للتو حقوق المزاد لبيع أشياء رائعة من الصين | 
| Aynı birey Cuma günkü müzayedede Franklin Şişesi'nin sahibi olan kişi olmayacak mı? | Open Subtitles | لن يحدث ويكون نفس الشخص في المزاد العلني لزجاجة فرانكلين يوم الجمعة | 
| - Mesele şu ki, benimle bir randevuya gelmek istersen sadece... yarınki müzayedede benim sepetime teklif ver. | Open Subtitles | النقطة هي اذا اردت الخروج معي في موعد ,فقط000 زايدي علي سلتي في المزاد غدا | 
| Eminim müzayedede kapışılacaklar. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنها ستصيب ربحاً كبيراً في المزاد. | 
| Eminim müzayedede kapışılacaklar. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم سيكونون ضربة قوية في المزاد العلني | 
| müzayedede göremedik sizi. | Open Subtitles | مرحباً مرحباً افتقدتكم يا رفاق في المزاد | 
| Tony Perşembe akşamı müzayedede görüşürüz, tamam mı? | Open Subtitles | توني, سأراك ليلة الخميس في المزاد, حسناً؟ | 
| müzayedede satılan son Rembrandt yaklaşık 30 milyon dolar kazandırdı. | Open Subtitles | باع أعمال رامبرانت في مزاد ربح ما يقرب من 30 مليون دولار | 
| Dünyaca ünlü sanat eserlerinin satışa çıkarıldığı müzayedede Charles Bonnet 'in özel koleksiyonundan olan Cézanne tablosu 515,000 $'la en yüksek fiyata satılan tablo oldu. | Open Subtitles | فى مزاد للتحف النادرة اعلى مبلغ دفع " كان للوحة "سيزانا "من المجموعة الخاصة ب "تشارلز بونيت | 
| Arabası 1992'de müzayedede satılmış, yani artık arabaya ulaşamaz. | Open Subtitles | تم بيع سيارته في مزاد عام 1992, ولا يمكن أن يصل لها . | 
| Yapımcı olarak katıldığı bir müzayedede satışa çıkarılmıştı... 10,000 dolar! | Open Subtitles | تم شراؤها من أجلها في مزاد خيري حضرته كمديرة الأستوديو التنفيذية -ْ10.000 دولار | 
| kaçtıkları yer-- müzayedede nakit olarak satın alınmış. | Open Subtitles | المنزل المحجوز رهناً الذي عبروا النفق تحته... تمّ شراؤه في مزاد مصرفي نقداً. | 
| Tabi 1989 yılındaki bir müzayedede ortaya çıkana dek. | Open Subtitles | حتى ظهرت مجدداً في مزاد عام 1989 | 
| Ona Pebble Beach'de bir müzayedede aldığımı söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها أننى حصلت عليها بمزاد فى (بيل بيتش{\pos(190,220)}) |