| Malikaneye bir uğra. Ciddi bir müzisyenle çalmayı çok isterim. | Open Subtitles | مري بمنزلي، أحب العزف مع موسيقي فعلي |
| Bir müzisyenle tanışmak bana her zaman zevk verir. | Open Subtitles | دائماً ما أحب ان ألتقي بزميل موسيقي. |
| Bir müzisyenle evlisin | Open Subtitles | أنتِ متزوجة من موسيقي, لا من عامل. |
| Dünyanın dörtbir yanından inanılmaz ve etkileyici birçok müzisyenle çalıştım. | TED | وتعاونت مع الكثير من الموسيقيين العظام والملهمين في العالم. |
| Birçok müzisyenle çıktım. | Open Subtitles | اعتدت على مواعدة الموسيقيين, وبعد بضع سنوات على المنصة, |
| Annem bir müzisyenle çıkmıştı... hepsi otlakçıdır. | Open Subtitles | ي الأمّ أَرّختْ a موسيقار - أجملْ freeloaders. |
| Sevgilimi, tıpkı ona benzeyen, süper yakışıklı bir müzisyenle aldatıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأني أخون خليلي مع موسيقار مثير يشبهه تماماً ! |
| Karısı bir müzisyenle kaçtı. | Open Subtitles | هربت زوجته مع موسيقي |
| Bir müzisyenle çıkmak inanılmaz. | Open Subtitles | مواعدة موسيقي شيئ رائع |
| - Yeni olan ne? Tonla müzisyenle beraber oldun. | Open Subtitles | لقد واعدتي أطنانا من الموسيقيين |
| Bir müzisyenle gönül eğlendiriyor. | Open Subtitles | . أراها تسهر مع الموسيقيين |