| Ve her ay, maaşımdan az bir miktar düşülüp, emeklilik hesabımdaki ortak fona yatırıldı. | TED | وكل شهر، يُخصم مبلغ صغير من راتبي ويستثمر في الصناديق الاستثمارية في حسابي التقاعدي. |
| Bütçeyi kısmanın en iyi yolunun benim maaşımdan kurtulmak olduğuna karar vermişler. | Open Subtitles | لقد قررو ان افضل طريقة لتخفيض الميزانية هي بقطع راتبي انا |
| Ama bu, maaşımdan kesilecek. Kız arkadaşım olsaydı beni öldürürdü. | Open Subtitles | لكن سيحاسبوني عليها من راتبي إن كانت لديّ حبيبة فستقتلني لهذا |
| Patron benim hatam olduğunu söylüyor. O yüzden maaşımdan kesecek. | Open Subtitles | و رئيسي قال انها غلطتي و سيخصمها من راتبي |
| Şirket bunun masrafını maaşımdan keser. | Open Subtitles | الشركة قادرة على خصمه من راتبى |
| Ya da önümüzdeki beş yıl boyunca maaşımdan kesersin. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | أو يمكنك خصمه من راتبي للخمس سنوات القادمة، أنا آسفة |
| Bütün kilitler değişmek zorunda kalacak, maaşımdan 700 $ kesecekler. | Open Subtitles | عليهمتبديلتلكالأقفال، سيخصمون 700 دولار من راتبي. |
| Evlat yiyebilirsin. maaşımdan önce... emekliliğimden ye! | Open Subtitles | تناول الطعام، بني تناول الطعام لقد أكلت من راتبي أيضاً |
| Yani üstünde bir çizik bile olsa, maaşımdan keserler. Yani, iki araçlık park yeri bana, "her ihtimale karşı koruma" durumu sağlıyor. | Open Subtitles | فإذا تسببت بخدشها سيخصمونه من راتبي , لذلك مساحة موقفين تؤمن لي ما أدعوه وسادة الأمان |
| Altıma bir araba verecekler. Masraflar maaşımdan düşecek. | Open Subtitles | نعم سأحصل على سيارة بأي حال سيخصمون الدفعات من راتبي |
| maaşımdan yüklü bir miktar kesecekler ama sorun değil. | Open Subtitles | مع أن الذي خصم من راتبي بسببها لا بأس به |
| Son maaşımdan kesersin. | Open Subtitles | بإمكانك أخذ قيمتها من راتبي القادم والأخير |
| Yasal olarak burada çalışamıyor, o yüzden ona gizli olarak maaşımdan para ödüyoruz. | Open Subtitles | لذلك نحن ندفع لها أجرها من تحت الطاولة مقتطعاً من راتبي |
| Faturayı maaşımdan ödemeyeceğim herhalde. | Open Subtitles | حسناً، أنا لست مقدمة على مشروع القانون من راتبي. |
| maaşımdan avans çekmem lazım. İki haftalık kadar. | Open Subtitles | بحاجة لسلفة على راتبي لأسبوعان, انه طلب ليس بالكثير, أليس كذلك؟ |
| Demek istediğim, üç senedir maaşımdan kesiliyor. | Open Subtitles | اقصد هم انقصوا راتبي ماذا ، ثلاث سنوات على التوالي ؟ |
| Eğer parayı maaşımdan ödememi kabul edersen... | Open Subtitles | لو كانَ بإمكانِكَ أن تدعني أن أدفعهُ من راتبي. |
| Dahası ona, borçların yüzünden maaşımdan kesinti yapmasını söylediğini duydum! | Open Subtitles | وأكثر من ذلك، كان يخصم فوائدك من راتبي لأنني عرفته عليك |
| Öyleyse şunları geri götüreyim. Yoksa maaşımdan keserler. | Open Subtitles | دعونى اعيد الكيك لانه سيخصم من راتبى |
| Parasını öderim diye düşündüm. Her ay maaşımdan kesersin. | Open Subtitles | أستطيع دفع ثمنه يا أبي يمكنك خصمه من مرتبي كل شهر |
| Kızıma emekli maaşımdan fazlasını bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أترك لابنتي أكثر من معاشي السخيف. |