Eğer herkesin maaşlarını bilseydiniz, zam için ne kadar daha iyi pazarlık edebileceğinizi düşünün. | TED | تخيلوا كم هو أفضل امكانية مفاوضتكم من أجل زيادة الراتب إذا كنتم تعرفون رواتب الجميع. |
Ama tanrının, gemi mürettebatının maaşlarını düzenlediğini ya da mutemete görevini öğrettiğini hiç duymadım. | Open Subtitles | ولكني لم أسمع قط أنه هو من يقرر رواتب طاقمها، ولا أنه يرشد من يصرف الرواتب بأداء مهامه |
Ben burada elektriği, kirayı, ısınmayı ve onların maaşlarını öderken 6 kişi burada bütün gün durmuş birbirine fıkra anlatıp filmler hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | ستة أشخاص يقفون هنا لأيام لكى يمزحون و يتحدثون عن الأفلام بينما أدفع أنا الغاز و الإيجار و النور و الضرائب و رواتبهم |
Şirketlerinizde kaç kişinin çalıştığından bana ne, biri maaşlarını ödemek zorunda. | Open Subtitles | لا أبالي كم شخصاً يعمل في شركتيكما رواتبهم يجب أن تُدفع |
Bu grup, yaşlı kadınların emekli maaşlarını çarçur etmeye çalışmıyor. | Open Subtitles | هذا الطاقم لا يقوم بخداع العجائز من أجل راتب التقاعد |
İskandinav sendikalar, dayanışma adına, ücret basamağının en üstünde kalifiye çalışanların en yüksek maaşlarını tutuyor. | TED | وفي الحدّ الأعلى لِسلّم الإجور، بِاسم التضامن، تقوم النقابات الإسكندنافية بضبط الرواتب المرتفعة للعمّال المَهرة. |
Cankurtaranların düşük maaşlarını protesto etmek için bizi havuza götürmemeniz gibi. | Open Subtitles | مثل عندما لم تأخذون لحمام السباحة طوال الصيف لأننا كنا نعترض على مرتبات عُمال الانقاذ |
Birkaç yıl sonra da emekli polislerin maaşlarını zimmetine geçirmekten yakalandı. | Open Subtitles | بعد سنتين سجن لأختراقه وسرقة رواتب بعض حسابات الشرطة للمتقاعدين |
Birkaç yıl sonra da emekli polislerin maaşlarını zimmetine geçirmekten yakalandı. | Open Subtitles | بعد سنتين سجن لأختراقه وسرقة رواتب بعض حسابات الشرطة للمتقاعدين |
Birisi Ordu maaşlarını soymuş diye duymuştum canlı tanık da kalmamış. | Open Subtitles | لقد سمعت أن أحداً ما قد سرق رواتب الجيش. ولا توجد أى شهود على قيد الحياة. |
Emekli maaşlarını konuşmam gereken bu günlerde sana yardımcı olmak için suçla ilişkili toplantılar yaptığımı da. | Open Subtitles | وأعلم أيضاً أنه في اليوم الذي يفترض بي التحدث عن رواتب التقاعد فيه أقوم بعمل لقاءات عن الجرائم بدلاً من ذلك لمساعدتك |
Onlar maaşlarını görmeden, maaşlarına dokunmadan 401(k) planına para ayıramıyorlar. | TED | لا يستطيعون رؤية المال يذهب من رواتبهم لخطة معاش التقاعد قبل رؤيته، وقبل أن يستطيعوا لمسه. |
Şöyle şeyler söyledik: Neden insanlar kendi maaşlarını belirleyemez? | TED | قلنا أشياء مثل، لماذا لا يمكن للناس أن يحددوا رواتبهم بأنفسهم؟ |
İnsanlar iş arkadaşlarının maaşlarını bilmedikleri zaman, hak ettiklerinden az maaş aldıklarını düşünmeye daha eğilimli oluyorlar ve ayrımcılık yapıldığı hissine kapılabiliyorlar. | TED | عندما لا يعرفُ الاشخاص كم هي رواتبهم بالمقارنة مع أقرانهم. سيشعرون على الأرجح أنهم يتقاضون أجورًا أقل وربما حتى يشعرون بالتمييز ضدهم. |
Ama bu şirketlerin yeni çalışanları emekli maaşlarını hiç göremeyecekler. | Open Subtitles | علىخلافالمستخدمينالجدّدِلهؤلاء الشركات. الذي لَنْ يَرى راتب تقاعدي. |
Ama bu şirketlerin yeni çalışanları emekli maaşlarını hiç göremeyecekler. | Open Subtitles | على خلاف المستخدمين الجدد الذين لن يروا راتب تقاعد |
Çalışanlarımızı maaşlarını alamamalarına rağmen son iki ay boyunca gece-gündüz çalıştılar. | Open Subtitles | موظفينا عملوا بدون راتب يكافحون من شهرين مضوا |
Oğlanlara maaşlarını yönetim şirketi üzerinden ödüyorum. | Open Subtitles | ادفع للأولاد مرتبات من خلال الشركة الادارية |
Son ayın maaşlarını göndermeniz için bir adres bıraktılar. | Open Subtitles | تركوا عنوانا لك لترسل لهم أجرهم عن آخر شهر قضوه |
Bu avukatların maaşlarını ADM'in ödediğini anlaman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان تفهم أن هؤلاء المحامين تدفع أجورهم من قبل الشركة |