| Suç mahalindeki toplayabileceğiniz tüm delilleri toplayın. | Open Subtitles | هو انك تجمع كل الأدلة المتاحة لك في موقع الجريمة. |
| Sayın Başkan Yardımcısı, Air Force One'ın kaza mahalindeki kurtarma ekipleriyle bağlantıdayım. Başkan Keeler hayatta. | Open Subtitles | سيدي نائب الرئيس، أنا على اتصال مباشر بفرق الإنقاذ في موقع تحطم الطائرة، الرئيس (كيلر) لازال على قيد الحياة |
| Tıpkı Flynn cinayetinin olay mahalindeki çizme izindeki gibi. | Open Subtitles | تماماً مثل التي كانت من طبعة الحذاء تلك في موقع جريمة (فليين). |
| Suç mahalindeki kalıntılarını laboratuvar kontrolünden geçiririz. | Open Subtitles | سنطلب من المختبر الجنائي البحث عن آثار لها في مسرح الجريمة |
| Olay mahalindeki ayakkabı izlerinin birinde kiraz çiçeği polenlerinin izine rastlandı. | Open Subtitles | فرقة الطوارئ وجدت لقاح زهرة كرز على أحد بصمات الأحذية في مسرح الجريمة |
| Suç mahalindeki öğrenci. | Open Subtitles | الطالب الذي كان في مسرح الجريمة. |
| Tıpkı Flynn cinayetinin olay mahalindeki çizme izindeki gibi. | Open Subtitles | تماماً مثل التي كانت من طبعة الحذاء تلك في موقع جريمة (فليين). |
| Suç mahalindeki kanıtlara. | Open Subtitles | أدلة جنائيّة في مسرح الجريمة. |
| Sağdaki suç mahalindeki paradan. | Open Subtitles | لقد وجدنا تلك في مسرح الجريمة |