| Müdür Humson, yazdığınız bir kitapta, mahkumları çocuklarınız olarak tanımlıyorsunuz. | Open Subtitles | السجان هامسون ، فى كتاب كتبتة أشرت الى السجناء كأولادك |
| Müdür Humson, yazdığınız bir kitapta, mahkumları çocuklarınız olarak tanımlıyorsunuz. | Open Subtitles | السجان هامسون ، فى كتاب كتبته اشرت الى السجناء كاولادك |
| mahkumları erkek merkez hapishanesinden Van Nuys... ..mahkemesine taşıyan otobüs Los Angeles'ta... ..1. | Open Subtitles | حافلة نقل السجناء من المخفر الرئيسي إلى سجن فان نويز دمرت قبل لحظات |
| Gemiyi patlatmadan önce, mahkumları teslim etmek için üç saatimiz var. Anlaşıldı. | Open Subtitles | لدينا أقل من ثلاث ساعات لنسلم المساجين قبل أن ينسفوا السفينة |
| HYB'ler aynı zamanda gayrimüslim mahkumları da barındırıyor. | TED | كما تضم وحدة إدارة الاتصالات سجناء غير مسلمين. |
| mahkumları serbest bırakmana iki adım kalmıştı. | Open Subtitles | كنتَ على بُعدِ دقائق من إطلاقِ سراحِ المحتجزين |
| İdam mahkumları arasında tıpkı rock yıldızlarında olduğu gibi bir olgu var. | Open Subtitles | ,حول السجناء المحكومين بالإعدام هناك مثل هذه الظاهرة ,كالمشجعين على حكم الإعدام |
| Eyaletteki idam kuralları gereğince, idam mahkumları yanlarında manevi destekçi tutma hakkına sahip. | Open Subtitles | تشير التعليمات الرئيسية إلى أن السجناء المحكومين بالإعدام مسموح لهم بتعيين مستشار روحاني |
| İki mahkum gardiyanlarını zararsız hale getirmeyi becerip hücrelerdeki mahkumları serbest bırakarak hapishanenin ana bölümünde yönetimi ele geçirdiler. | Open Subtitles | تمكن إثنين من المُدانين من التغلب على حراسهم.. وسيطرو على الزنازين.. وأطلقو السجناء من زنازينهم |
| - Ölen mahkumları gardiyanların çukurun en dibine attıklarını | Open Subtitles | ملقى فى قاع احدى تلك الحفر التى يلقى فيها السجانين الميتين من السجناء |
| - mahkumları silahlara yaklaştıramayız. | Open Subtitles | وليس من الجيد أن يبلغ السجناء أسلحة نارية |
| mahkumları yaşama döndürme süreci artık son aşamaya giriyor. | Open Subtitles | سلسلة إعادة إحياء السجناء تدخل الآن فى مرحلتها الأخيرة |
| O mahkumları serbest bırakmasının amacı buraya getirip yargılamaktı. | Open Subtitles | حرّر أولئك السجناء لذا هو يمكن أن يخرجهم هنا وينقل حكمهم. |
| Ben 9-Tom King, mahkumları adliyeye götürüyoruz. | Open Subtitles | هنا الوحدة توم كينج 9 ننقل السجناء للهدف |
| İçeri sızdık, üssü yok ettik, tüm mahkumları kaçırdık. | Open Subtitles | وقد أنهيناها، لقد فجرنا المكان وأخذنا السجناء |
| İtfaiyeciler işlerini yapabilsin diye gardiyanlar mahkumları kontrol altına aldı. Bana yakın dur, tamam mı? | Open Subtitles | الحراس كان عليهم قمع المساجين لكي يتمكن رجال الأطفاء من أداء واجبهم إبقي قريبة, حسنا؟ |
| Hükümet bütün mahkumları... serbest bırakmaya karar verdi. | Open Subtitles | لقد أعطت الحكومة الأمر بالافراج عن كل المساجين |
| mahkumları tekrar yakalayamazsak kendi kasabamızda sıkışır kalırız. | Open Subtitles | لو لم نقبض على المساجين سنكون مُحاصرين داخل بلدتنا. |
| Pekala, deprem nedeniyle merkez şuan yeni mahkumları kabul edemiyor. | Open Subtitles | حسنا , السجن المركزي لا يستقبل اي سجناء جدد بسبب الزلزال |
| Onu mahkumları salıvermeden önce durdurmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقفه عن إطلاقِ سراحِ المحتجزين. |
| Onu alacak ve Port Royal'e gideceksin... ..elindeki mahkumları Vali Addison ve adamlarına... ..teslim edeceksin. | Open Subtitles | سوف تأخذها أنت وتُبحر إلي الميناء الملكي حيث ستوصل الأسرى ليكونوا في قبضتهم |
| mahkumları bağımlılık ve uyuşturucu konularında eğitiyoruz. | Open Subtitles | نحن ندرس السجينات عن الادمان و المخدرات لا يوجد مخدرات بالسجن |
| Neden o koca kıçını kaldırıp bana mahkumları vermiyorsun? | Open Subtitles | ,لم لا تحرك مؤخرتك السمينة وتحضر السجينين |
| Pakistan da bizim mahkûmları serbest bırakacak mı Khan? | Open Subtitles | لم تسأل إذا كانت باكستان جاهزةً لتحرير سجناءنا أيضًا , خان ؟ |
| Ek olarak tasmalar mahkumları disipline etmek için de kullanılabilir ve kullanılacak. | Open Subtitles | بالأضافة . الأطواق يمكن أن وستكون مستخدمة لمعاقبة النزلاء |
| mahkûmları nerede tuttuklarını bulmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نجد أين يحتفظون بالسجناء |
| Alkatraz'daki hayatı açığa çıkarmak için, mahkumları tanık olarak çağırtacağım. | Open Subtitles | سأستدعى السُجناء الى المنصة للشهادة بخصوص الحياة فى الكتراذ |
| Üst katlarda uyuşturucu satıyor ve kalan mahkumları da hiçbir gerekçe olmadan aşağı katlara kilitliyor. | Open Subtitles | إنَّهُ يبيع المُخدرات في الأسفل ويبقيهم مَحبوسين هنا دونَ أي حق |
| Gördüğünüz gibi, bazı mahkûmları transfer ediyoruz bunların içinde mütevelliler Pancamo ve Morales'de var. | Open Subtitles | كما تَرون، لَدينا المَزيد مِن السُجَناء المَنقولين مِن ضِمنِهِم الأُمناء بانكامو و موراليس |
| mahkûmları içeri sokun. | Open Subtitles | أعيدوا هؤلاء السجناء إلى زنزاناتهم! |