| Dinleyicilerimize, şu an adada mahsur kalan belirsiz sayıda insan olduğunu hatırlatmak istiyoruz ve dualarımız hepsinin kurtulması yönünde. | Open Subtitles | نود أن نُذكر السادة المشاهدين أنه لا يزال هناك عدد مجهول من الناجين محاصرين في تلك الجزيرة وقلوبنا وصلواتنا معهم |
| Sovyetler Birliği'nde mahsur kalan Yahudi muhalifler Polonya'daki Katolikler. | Open Subtitles | منشقيين يهود محاصرين في الاتحاد السوفييتي كاثولكيين في بولندا |
| Asma köprüde mahsur kalan insanlar vardı. | Open Subtitles | هناك أناس محاصرين على الجسر المتحرك |
| Ama şu an o gemide mahsur kalan arkadaşlarımızdan başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | ولكن كل ما أفكر به هو حقيقة أن شخصين الذين احبهم محاصرين على تلك السفينة .... |
| Filo ama bununla birlikte sonuç olarak gidemeyip Wessex'de mahsur kalan yüzlerce Dan var. | Open Subtitles | ولكن في ذات الوقت، تبقى مئات الدنماركيين محاصرين في (وسيكس) بدون وسيلة للرحيل |