| Partiyi bu kadar çabuk mahvetmene izin veremezdim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتركك تفسد الحفلة القريبة جداً |
| Üniversiteye çok az kaldı ve son senemi mahvetmene izin veremem. | Open Subtitles | الكليه قريبه , وانا لن ادعك تفسد سنة التخرج |
| Sabahlara kadar eğleneceksin diye şansımı mahvetmene izin vermem. | Open Subtitles | .وانا لم اسمح لك بتدمير مستقبلى .من اجل بعض التسكع فى اليل |
| En iyi arkadaşımın hayatını mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن أدعك تخربين حياة افضل صديقاتي |
| Geçirdiğim her Noel'i mahvettin ve bunu da mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنت أفسدتي كل عيد ميلاد مر علي وأنا لن أجعلك تفسدين هذا علي أيضا |
| Çünkü öylece durup hayatını mahvetmene izin veremem. | Open Subtitles | لأنني لايمكنني أن أقف وأراك تدمرين حياتك |
| "Beni kurtarmak için başkalarının hayatını mahvetmene göz yumamam." | Open Subtitles | {\cH020211\3cHCE85DF\4cH3738FD} لا أستطيع أن أترككَ تدمّر حياة شخص آخر لكي تُنقذ حياتي. |
| Meme-Kent'i mahvetmene göz yumamam, evlat. Kahretsin! | Open Subtitles | لن ادعك تخرب محلات نيبولابوس ايها الحقير المخادع |
| Son 12 yılımı ilk ekibimi almak için harcadım ve bunu senin mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد قضيت آخر 12 سنة، محارباً من أجل ترقيتي الأولى، ولن أسمح لك بإفساد الأمر |
| Muhteşem bir transkript için hiç durmadan çalıştım ve bunu mahvetmene izin vermem. | Open Subtitles | قد عملت بدون توقف لبناء السجل الأكادمي المثالي ولن أسمح لك بتخريب الأمر الأن |
| Altı yıldır bugün için uğraşıyoruz sonunda o gün geldi ve sırf sen Pocahontas ile yat diye bunu mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد كنا نعمل لمدة ست سنوات من أجل هذا اليوم لن أدعك تفسد الأمر لمجرد أنك تنام مع البوكاهنتس التي هناك |
| Şimdi her şeyi böyle mahvetmene izin veremem. | Open Subtitles | والآن لا يمكنني أن أدعك تفسد الأمور هكذا لا تفكر بإنهاء المحادثة |
| Hafta sonunu mahvetmene izin vermeyeceğim şey olduğun için. | Open Subtitles | انا لن ادعك تفسد عطلة نهاية الاسبوع هذه لإنك .. |
| Ama bu, onu mahvetmene izin vereceğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني بأني سأدعك تفسد الأمر |
| Bir adamın hayatını mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، انا لن اسمح لك بتدمير حياة الرجل |
| Hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لكِ بتدمير حياتي. |
| Ben Lynette'in arkadaşıyım ve öylece durup evliliğini mahvetmene göz yummayacağım. | Open Subtitles | - ،(لأنني صديقة (لينيت .. ولن أقف جانباً وأترككِ تخربين زواجها |
| Bu anı mahvetmene izin vermiyeceğim, bütün hayatım boyunca Kocaayağı görmek için bekledim ben. | Open Subtitles | لن أدعك تفسدين هذه اللحظة، لقد انتظرت ! كامل حياتي لرؤية القدم الضخمة |
| Evimizi mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | هذا الدير صار ملكي الآن لن أترككي تدمرين منزلنا |
| Geri kalanını da senin mahvetmene izin veremem. | Open Subtitles | لن تدمّر بقية حياتي. |
| Bunu mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تخرب هذا علينا |
| Onca yıldan sonra ilk özgür gecelerimi mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أسمح لك بإفساد واحدة من أول ليالي الحرية التي أقضيها منذ سنوات |
| Ve ben onun hayatını tekrar mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | . و أنا لن أسمح لك بتخريب حياته مجدداً |
| Sadece her şey bitmeden önce bu işi mahvetmene izin veremem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني جعلك تفسدي الأمر بعد كل ما فعلته |
| Uğruna çalıştığım her şeyi mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أجعلكِ تُدمرين كل ما فعلته. |