| Ama laboratuarı mahvettiler. Onca yıllık sıkı çalışma. | Open Subtitles | لكنهم دمروا المعمل والعديد من سنوات العمل الشاق |
| Komandolar babamın dükkanını mahvettiler, Gorgonitleri yok ettiler? | Open Subtitles | فرقة النخبة دمروا متجر أبي وكائنات جورجان. |
| O deli dinci insanlar bunu herkes için mahvettiler. | Open Subtitles | هؤلاء المتدينين المجانين دمروا هذا على الكل. |
| Paramı aldılar, şovumu mahvettiler aile topraklarımıza bir sürü kokuşmuş asker gömdüler ama en azından hatıralarım duruyor. | Open Subtitles | أخذوا أموالي ، أفسدوا برنامجي ووضعوا رجال يتحققون من سائر عائلتي لكن على الأقل ما زلت أملك ذكرياتي |
| Evet, normal görünümlü kısa şort ve bıyıklı tüm kovboyları adeta mahvettiler. | Open Subtitles | نعم , لقد أفسدوا شكل الكاوبوي مع سراويل قصيرة وشارب أنه يدل على الغير شاذين |
| Rüyamızı mahvettiler ve sen buna yaratıcı diyorsun. | Open Subtitles | لقد دمّروا احلامنا وتطلقين على عملهم إبتكار. |
| Arabımızı, Pedro'nun kamyonunu ve kuleyi mahvettiler. Nasıl bu kadar zeki olabilirler? | Open Subtitles | لقد حطموا سيارتنا شاحنة بيدرو, برج الراديو كيف يمكنهم ان يكونوا بهذا الذكاء |
| Şu araçları getirin! Kaçmalıyız! Şu lanet çocuklar her şeyi mahvettiler. | Open Subtitles | اوه احضر هذه الاشياء يجب ان نهرب هولاء الاطفال قد افسدوا كل شئ |
| Onu mahvettiler! | Open Subtitles | ! لقد دمروه |
| Hayatımı mahvettiler ve bir tazminatı hak ediyorum. | Open Subtitles | لقد دمروا حياتي. و أنا أستحق تعويض. أنا أستحقه. |
| Evliliğini mahvettiler. Şimdi de kariyerini bitirmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | لقد دمروا زواجك والآن يحاولون تدمير وظيفتك |
| İnsanlar gezegeni mahvettiler. Neslinin tükenmesini hak ediyorlar." | TED | فالبشر دمروا الكوكب، وهم يستحقون أن ينقرضوا". |
| Yani Duke'lar hayatımı, bir bahis için mi mahvettiler? | Open Subtitles | آل "دوك" دمروا حياتي من أجل رهان؟ ! -كم قدره؟ |
| Katiyen. Gene de hiç sevmem Kızıllar'ı, ülkemi mahvettiler. | Open Subtitles | مع ذلك، أولآئك الشيوعيون دمروا وطني |
| Bir şey yapmadığım hâlde hayatımı mahvettiler. | Open Subtitles | . لم افعل أى شىء . ولقد دمروا حياتى |
| Geçen yıl Japonya'da yeni bavulu mahvettiler. | Open Subtitles | السنة الماضية في "اليابان" أفسدوا علي حقيبة جديدة، |
| Bruce, Lance ve Julian gibi çok güzel isimleri mahvettiler. | Open Subtitles | لقد أفسدوا كل أسمائنا الجيدة، مثل (بروس) و(لانس) و(جوليان). |
| Kızılcık Günü'nü mahvettiler. | Open Subtitles | لقد أفسدوا "يوم التوت البري.". |
| Hayır, onlar terörist. Dağdaki hizmet mülklerini yaktılar. Şehirdeki birçok lüks arabayı mahvettiler. | Open Subtitles | لقد قاموا بإحراق شقق العطلات التي على الجبل وقد دمّروا مواقف سيارات فخمة بالبلدة المجاورة |
| Katie Connor da dahil olmak üzere insanların hayatlarını mahvettiler. | Open Subtitles | (لقد دمّروا حياة أناس، من ضمنهم حياة (كيتي كونر |
| Bütün olayı mahvettiler ben oradaydım, her şeyi düzelttim, daha iyi yaptım. Süper! | Open Subtitles | لقد حطموا العواقب التي مررت بها و بنوا عواقب أكبر، عواقب ضخمة |
| Meyve standımı mahvettiler. Parasını kim ödeyecek? | Open Subtitles | لقد حطموا منضدة الفاكهة خاصتي من سيدفع ثمن هذا؟ |
| - Evet, o piçler her şeyi mahvettiler! | Open Subtitles | اجل. هؤلاء الاوغاد افسدوا كل شيء |
| Onu mahvettiler! | Open Subtitles | ! لقد دمروه |
| On altıncı yaş partimi mahvettiler. | Open Subtitles | لقد دمرو حفل ميلادي السادس عشر. |