| Kadınların doktorların peşinden, erkeklerin mankenlerin peşinden gittiği gibi gidiyorlar. | Open Subtitles | النساء يلاحقن الأطباء كما يلاحق الرجال العارضات |
| Kadınların doktorların peşinden, erkeklerin mankenlerin peşinden gittiği gibi gidiyorlar. | Open Subtitles | النساء تطارد الاطباء كما يطارد الرجال العارضات |
| mankenlerin kaçıyla yattığımı merak ediyorsun. | Open Subtitles | انت تتسألى كم عدد هؤلاء العارضات وماذا فعلت معهم؟ |
| Bir deri bir kemik mankenlerin sağlıklı olduğu mesajını veriyoruz! | Open Subtitles | لكن هذا أسوأ , سننشر الان أن هؤلاء العارضات الهزيلات معافيات |
| Duyduğuma göre mankenlerin arasında bir polis varmış. | Open Subtitles | لقد سمعت انه يوجد شرطي من بين العارضين |
| Hamile mankenlerin simgesi olabilirsin demek istemiştim. | Open Subtitles | يُمكن أن تكوني ملصق للأطفال عن أجمل العارضات بفترة الحمل |
| - Diğer mankenlerin ona taktığı ad. - Deli demek. | Open Subtitles | هذا الاسم يطلق عليها من العارضات ويعنيبالمجنون! |
| Bütün profesyonel mankenlerin sahne korkusu vardır. | Open Subtitles | لا كل العارضات يعانين من رهبة المسرح |
| Bak, bazı mankenlerin bağırıp çağırarak ünlendiklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن بعض العارضات شريرات بطبعهن |
| Bizim kültürümüzde ince mankenlerin cinsel semboller oldugunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنه في ثقافتنا العارضات النحيلات... مرغوبات جنسياً, لكنني دوماً ما أجد أن هذا غريب جداً |
| Bu mankenlerin hepsi birlikte takılıyor olmalı. | Open Subtitles | حتماً أيام حيض هؤلاء العارضات متطابقة |
| Diğer yeni kız arkadaşı Angie ile tanıştım. mankenlerin sörf çekimlerini izledim. | Open Subtitles | "قابلت صديقته الجديدة الأخرى "أنجى شاهدت العارضات وهم يتصورون |
| mankenlerin mentolü kalmamış ve Yeşil Oda'nın suyu soğuk, oda sıcaklığında değil. | Open Subtitles | العارضات نفذ منهم المينثول و ماء " الغرفة الخضراء " بارد ولا اقصد حرارة الغرفة |
| Evet, evet... Anladık. Şurası sahne arkası, mankenlerin giysilerini değiştirdikleri yer. | Open Subtitles | -هذا ما وراء الكواليس حيث تبدل العارضات ملابسها خلال العرض |
| Şimdi dışarda mankenlerin kulaklarından tavşan çıkarıyor olabilirdim. | Open Subtitles | اخرج ارانب من اذن احدى العارضات الان |
| mankenlerin saygısını kazanamadım. | Open Subtitles | انا لم اكسب احترام العارضات حتى الان |
| mankenlerin düşmesine bayılıyorum. | Open Subtitles | احب ذلك عندما تسقط العارضات |
| Erkek mankenlerin çok fakir olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت جميع العارضين فقراء |