Bertrand Russell ve David Hilbert gibi parlak matematikçilerin on yıllarca süren tam tersi çalışmalarına rağmen kanıt kabul edildi. Çünkü bu alandaki herkesin çoktan kabul ettiği aksiyomlara dayalıydı. | TED | وبالرغم من الانقلاب الذي حدث على عقود من جهود ألمع علماء الرياضيات مثل بيرتراند راسل وديفيد هيلبرت، فإنهم تقبلوا برهان غودل لأنه قائم على بديهيات مُتفق عليها في علم الرياضيات. |
Bu sayıya ilişkin yaklaşık hesaplamalara eski Yunanlı, Babilli, Çinli ve Hintli matematikçilerin çalışmalarında rastlanıyor. | TED | حيث ظهرت تقديرات منه في أعمال علماء الرياضيات اليونانين القدماء، البابليين، الصينين، والهنود. |
Sanırım hepimiz matematikçilerin aşkı bulmada ne kadar iyi olduklarını biliyor ve kabul ediyoruz. | TED | أعتقد أننا جميعا نتفق أن الرياضيين مشهورون بتميزهم في إيجاد الحب. |
Büyük matematikçilerin hayatlarından bir başka kıssa olmadığı sürece. Hayır. | Open Subtitles | أجل لو تكرمت، ما لم تكن قصة عن حياة الرياضيين العظماء |
Seçkin matematikçilerin de böyle düşündüğünü bilmek sizi rahatlatabilir. | TED | وقد تشعرون بالارتياح عندما تعلمون بأنه حتى الرياضيون المتميزون في الواقع يعتقدون ذلك. |
Fakat sonra bu eski matematik kitabıyla karşılaştı, ve basit textlerden, karmaşık teorileri tahmin etmeye başladı... ki bunlar yıllardır matematikçilerin kafasını karıştırıyordu. | Open Subtitles | لكنه صادف كتاب قديم للرياضيات و من هذا النص البسيط ... أصبح قادراً على إستنباط النظريات التى حيّرَت علماءَ الرياضيات لسَنَواتِ |
matematikçilerin, var oldukları zamandan beri ispatlamaya çalıştıkları, asal sayılarla ilgili bir matematik teoremini ispatlıyor. | Open Subtitles | - يبدو أنه يثبت نظرية رياضية خاصة بالأرقام الأولية شيء يحاول علماء الرياضة إثباته منذ بدء الخليقة |
matematikçilerin Nobel Ödülü denilen, 40 yaşın altındaki matematikçileri ödüllendiren Fields Madalyası istatistiklerine bakarsanız, Fransa’nın diğer ülkelerden daha fazla madalyası olduğunu göreceksiniz. | TED | وإذا ما ألقيتم نظرة على إحصائيات ميدالية فيلدز، والتي غالباً ما تسمى بجائزة نوبل للرياضيات، ودائماً ما تعطى لعلماء الرياضيات الذين تقل أعمارهم عن 40 عاماً، ستجد أن فرنسا تحظى بعدد أكبر من الحاصلين على ميدالية فيلدز للفرد الواحد مقارنة بأي بلد آخر. |
Şimdi, matematikçilerin bunun imkansız olduğunau düşündüğünü söylemiştim. | TED | الآن، لقد قلت أن علماء الرياضيات أعتقدوا أن هذا مستحيلاً. |
Tanıdığım matematikçilerin çoğunluğu flirt işerinde pek iyi sayılmaz. | Open Subtitles | حقاً؟ معظم علماء الرياضيات الذين أعرفهم ليسوا من أكبر العابثين. |
Dünya Savaşı'ndan sonra Bourbaki meşalesi fransız matematikçilerin yeni kuşağına devredildi. | Open Subtitles | للجيل التالي من علماء الرياضيات الفرنسيين. |
İnsanlar matematikçilerin hesap yaparken aslında ne yaptığını merak eder. | Open Subtitles | أردنا دوماً أن نفهم ما يفعله علماء الرياضيات فعلاً حين يجرون حسابات |
Asal sayılar hakkındaki üçüncü şey ise, matematikçilerin her zaman, yani gerçekten her dönemde merak ettiği bir gerçek, bildiğimiz en büyük asal sayı nedir? | TED | ولكن الشيء الثالث حول الأرقام الأولية، علماء الرياضيات يتسائلون دوماً في أي لحظة تتوفر لهم في حياتهم ماهو أكبر عدد أولي نعرفه؟ |
Ve matematikçilerin bu yapıyı modellemek için bildikleri tek yöntem, tığ işidir. Evet, bu gerçek. | TED | والطريقة الوحيدة التي يعرفها علماء الرياضيات هي كيفية نمذجة هذا الشكل، بواسطة حياكة الكوريشيه ! وأتضح أن هذا حقيقي. |
Savaştan sonra burası matematikçilerin buluştuğu önemli bir merkez oldu. | Open Subtitles | بعد الحرب، أصبح... مكاناً هاماً شيئاً فشيئاً للقاءات الرياضيين هنا |
Bir anda matematikçilerin bir kısmı kendilerini ekonomi dünyasının merkezinde buluverdiler. | Open Subtitles | فجأة كان هناك فرع كامل من الرياضيين الذين وجدوا نفسهم في قلب النشاط الاقتصادي |
iki gruba bölünme eğilimi gösterirler: matematikçilerin %54.51'i karşı saldırı pozisyonuna geçer ve %44.77'si ise savunma pozisyonuna geçer. | TED | لذلك عندما تسال الرياضيين لماذا الرياضيات سيكونون على شكل مجموعتين سيأخذ 54،51% من الرياضيين موقفا هجوميا بينما يأخذ 44،77% موقفا دفاعيا |
Belki de julia ve diğer amerikan matematikçilerin başarısız olduğu yerde Rusya için başarıya ulaşabilirdi. | Open Subtitles | فيما أخفق كل من (جوليا) وزملائها الأمريكيين الرياضيين. |
Bence bir matematikçi kalıpları arayan biridir ve aslında bütün matematikçilerin yapmaya çalıştıkları ve yaptıkları şey de bu. | Open Subtitles | وذلك حقاً ما يُحاول الرياضيون فعله. نحن نحاول فهم الأنماط والتركيب |
Bu, bulunduğundan beri matematikçilerin sayı teorisi, geometri ve temel fizik soruların çözerken kullandığı dil. | Open Subtitles | إنها لغة استخدمها الرياضيون منذ الأزل لحل مسائل في (نظرية العدد)، هندسة الأشكال، وحتى الفيزياء الأولية. لكن في أواخر الستينيات، قرر (غويثينديك) |
Orada bütün diğer matematikçilerin önünde yer alacaklar. | Open Subtitles | ذلك لأن (نظرية الرايمان) بمثابة حجر أساس للرياضيات. |
matematikçilerin, var oldukları zamandan beri ispatlamaya çalıştıkları, asal sayılarla ilgili bir matematik teoremini ispatlıyor. | Open Subtitles | - يبدو أنه يثبت نظرية رياضية خاصة بالأرقام الأولية شيء يحاول علماء الرياضة إثباته منذ بدء الخليقة |
(Gülüşmeler) Şimdi mükemmel bir cevap çıkarıyor, ancak matematikçilerin bile okuması mümkün değil. | TED | (ضحك) والآن يُخرج إجابة مثالية، مع أن إثباتها تستعصي قراءته، حتى بالنسبة لعلماء الرياضيات. |
matematikçilerin, matematiği nasıl gördüklerine dair çok şey söylüyor. Onun neyi yapıp yapamayacağına, neyi temsil edip edemeyeceğine nasıl baktıkları hakkında. | TED | إنه يكشف كذلك عن الكثير من الأشياء حول ماذا كان يعتقد علماء الرياضيات عن ماهية الرياضيات. ما أعتقدوا أنه ممكن وغير ممكن فعله. ما أعتقدوا أنه يمكن تمثيله وما لا يمكن. |