Büyük meşenin orda seni bekliyor. Şu yoldan çeyrek mil ötede. | Open Subtitles | انه ينتظرك بجانب السنديان الكبير بعد ربع ميل فى ذلك الاتجاة |
Ak meşenin dibinde açan çiçekler bizi yakıyor ve etki altına alınmayı önlüyorlardı. | Open Subtitles | الأزهار التي أسفل شجرة السنديان حرقتني، وتحمي البشر من إستحوازي الذهنيّ. |
Ak meşenin tamamen yok olduğunu kanıtlayamazsın ve belki orada bile olmayan şey için içinde korkuyla yaşayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك إثبات أن السنديان الأبيض دُمّر جميعًا ولا يتعيّن أن تحيا خائفًا من شيء ربّما لا يكون له وجود. |
Yağmur yağmıştı. Orman soğuk ve ıslaktı. Ama bir meşenin altında kuru bir yer buldum. | Open Subtitles | كان المطر, والغابة كانت باردة ورطبة لكنى وجدت بقعة جافة تحت شجرة بلوط قديمة |
Kraliyet Filo'sundaki tek bir geminin inşası için 3 bin tane meşenin kesilmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | 3,000شجرة بلوط بالكاد تكفي لبناء سفينة واحدة فقط للأسطول الملكي |
Saat 7:30 da yaşlı meşenin altında buluşalım mı? | Open Subtitles | نقول فى السابعة والنصف عند شجرة البلوط العجوز |
Ya da biz ak meşenin nerede olduğunu öğrenene kadar beklersin. | Open Subtitles | أو يمكنك الانتظار ومعرفة مكان السنديان الأبيض. |
Ak meşenin yok olduğunu hepimiz gördük. | Open Subtitles | -شهدنا جميعًا دمار السنديان الأبيض . |
Bir fidan yüce bir meşenin gölgesinde büyüyemez, Francis. | Open Subtitles | فالشتلة لا تنبت تحت شجرة البلوط الكبيرة |