| meditasyonu öğrenmeye başladığımda öğretilen ilk şey yalnızca nefesime dikkat etmemdi ve kafam karıştığında, bunu aklıma getirmek. | TED | عندما كنتُ أتعلم التأمل للمرة الأولى، كان التوجيه ببساطة لإيلاء الإهتمام لأنفاسي، وحينما جال ذهني لإعادة أنفاسي. |
| Birisinin önem ve değeri konusunda meditasyonu öğretiyor gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنها جميعاً تُعلّم قيمة التأمل لقيمة وأهمية المرء.. |
| Tibetli keşişler, meditasyonu asırlardır iyileştirmeyi ilerletmek için kullanmakta. | Open Subtitles | فالرهبان يأخذون من التأمل كعلاج و كترويح للنفس منذ قرون |
| Ms. Holliday iyi dilekleri iletti, ve tebrik etmek için bekleyemedi, meditasyonu bittiğinde geri gelecek. | Open Subtitles | لتهنئكم كلكم شخصياً عندما تعود من منتجع التأمل |
| Sonra çicek düzenleme ve meditasyonu takiben iki saat origami yapmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | ثم كان علينا ان نقوم ساعتين بعمل الاوروجامي يليها تنسيق الزهور والتأمل |
| Epifız bezi bölgesindeki altıncı çakrayı aktive etmenin bir yolu olarak binlerce yıldır karanlık meditasyonu uygulanmaktadır. | Open Subtitles | وقد استخدم التأمل في الظلام لآلاف السنين كوسيلة لتنشيط شاكراالسادسة في منطقة الغدة الصنوبرية. |
| Sabah koşunu sabah meditasyonu ile takas mı ettin? | Open Subtitles | هل تخليت عن تمرينك الصباحى حتى تستطيع التأمل تحت أشعة الشمس؟ |
| - Seni kurduna bağlayan meditasyonu yap. - Olmaz. | Open Subtitles | حركة بيّت , التأمل الذي تفعله بتتواصل مع الذئب , افعلها |
| İkinci bir dil olarak İngilizce için mi buradasın, pazartesi meditasyonu için mi? | Open Subtitles | أأنت هنا من أجل الإنجليزية، كلغة ثانية؟ التأمل في أيام الأثنين؟ |
| - Ne yapayım peki... grup meditasyonu mu? | Open Subtitles | ما أنا من المفترض أن تفعل؟ التأمل المجموعة؟ |
| Size kortizon kremi yazabilirim ama baş etmek için meditasyonu da düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنني أن أصف لك كريم كورتيزون... ولكنك هل اعتبرت التأمل وسيلة للتأقلم؟ |
| meditasyonu şekerleme yapmak gibi sanıyordum, ama baya etkiliyormuş. | Open Subtitles | كنت اعتقد ان التأمل هو كالقيلولة لكن شيء مختلف بالكامل |
| Sadece bir fikir vermesi açısından: En solda meditasyoncu dinlenme halinde, sağında sevgi meditasyonu yapıyor, beyin aktivitesini görüyorsunuz. Sağda kontrol grubu dinlenmede, hiçbir şey olmamış, meditasyon halinde, hiçbir şey olmamış. | TED | فقط لإعطائكم فكرة عن ذلك: هذا هو المتأمل على اليسار، المتأمل في تأمل الشفقة، ترون كل النشاط، ثم فريق التحكم وقت الراحة، لم يحدث شيء، لم يحدث شيء خلال التأمل. |
| Mücevherleri, meditasyonu ve düşlerimde dans etmeyi sever. | Open Subtitles | ... انها تحب صنع المجوهرات , و التأمل . و الرقص في احلامي |
| meditasyonu denediniz mi? | Open Subtitles | هل حاولتم يا رفاق التأمل من قبل ؟ |
| Belki de meditasyonu içeride yapmalısın. | Open Subtitles | حسناً, يمكنك التأمل داخل منزلك |
| (kahkaha) Ve O şöyle diyor; biliyorsun, meditasyonu seviyorum ve dua ediyorum | TED | ( ضحك ) فقال ، " أتعرفين أننى أميل إلى التأمل ، وأصلى . " |
| meditasyonu bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا أتخلى عن التأمل |
| meditasyonu bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا أتخلى عن التأمل |
| Şey gibi, bilirsin işte, akapunktur ve beyaz ışık meditasyonu, ve pozitif düşünme sanatı gibi. | Open Subtitles | مثل, كما تعلمين, العلاج بوخز الإبر والتأمل بالضوء الأبيض وفن التفكير الإيجابي |
| Yogayı meditasyonu hatta hipnoterapiyi bile denedim. | Open Subtitles | حاولت اداء اليوغا والتأمل والتنويم المغناطيسي ايضاً |