| Nefis memeleri vardı ve hep angora kazaklar giyerdi. | Open Subtitles | كانت تملك أثداء جميلة وترتدي دائماً كنزات من الفرو. | 
| Edinburgh Dükü, İngiltere Kraliçesinin memeleri kadar İskoçyalı yani! | Open Subtitles | دوق أدنبره, واسكتلنديٌ أصيل كأسكتلندية أثداء ملكة إنجلترا | 
| Sorun değil, dostum. Anlıyorum. O memeleri kim olsa özlerdi. | Open Subtitles | حسناً يا صاح, أتفهم ذلك, أي أحد سيفتقد هذه الأثداء | 
| O zaman memeleri nerede, aptal? | Open Subtitles | لا نقول شيئا ليس لديه اي الثدي ، والغباء. | 
| Masa on ikideki memeleri gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت صدر الفتاة الموجودة عند المنضدة 12 ؟ | 
| Örneğin, bir kişinin memeleri büyük olsun, tıpkı sizin gibi. - Sherman! | Open Subtitles | على سبيل المثال , سيدة غاينز , لنقل أنه اذا كان شخص لديه ثديان كبيران , مثلكي | 
| Geçen gece suratında kıç olan bir tanesini bulmuşlar ama memeleri silikonmuş. | Open Subtitles | المؤخرة الوجه صاحبة الفتاة حيث بالامس ذلك اجروا طاهر صدرها كان لكن | 
| Yerde çok fazla kaldın. Yerin memeleri var sandım. | Open Subtitles | ..تقضي وقتاً طويلاً ناظراً للأسفل حتى ظننتُ أن الأرضية لها نهود | 
| Yani, süt üretmek için. Çünkü ineklerin memeleri büyüktür. | Open Subtitles | لأجل الحليب، لأن الأبقار لديها أثداء كبيرة | 
| Bakın! Şu çocuğun memeleri sarkmış! | Open Subtitles | انظروا، ذلك الطفل لديه أثداء امرأة من منكم لديه منشفة مبلولة؟ | 
| Büyük memeleri olan seks düşkünlerini mahalleye taşındığı zaman kayıt altına alsalar, | Open Subtitles | عليهِم تسجيل النساء المسعورات بالجِنس و لديهِم أثداء كبيرَة فِعلاً عِندما ينتقلونَ إلى حيِّك | 
| Görüp görebileceğin en büyük memeleri çizerler. | Open Subtitles | يرسمون بعض من اكبر الأثداء التي تراها في حياتك | 
| Sadece bu akvaryuma tıkılıp kalmaktan dolayı değil, memeleri çok fazla arzuluyorum. | Open Subtitles | ليس بسبب احتجازي في هذه الزنزانة اللعينة يا رجل، إنني أتوق لبعض الأثداء | 
| memeleri unutabilirsin. Onları buzdolabından beslersin. | Open Subtitles | انسوا أمر الأثداء يمكن اطعامهم من الثلاجة مباشرة | 
| Burada yapmaya çalıştığımız şey, kötü genleri... çıkarmak-- memeleri çıkarıyoruz, ve kıç da çıkıyor-- ve geriye sadece iyi genler kalıyor. | Open Subtitles | ما أحاول فعله هنا هو استخراج الجينات , الجينات السيئة استخراج صفة كبر الثدي بالاضافة الى المؤخرة الكبيرة وترك الجينات الجيدة | 
| Çok yazık oldu. Hatunun memeleri de bayağı güzeldi. | Open Subtitles | هذا مؤسف جداً فقد كان لديها صدر جميل جداً أيضاً | 
| Güzel memeleri vardı. Yeter. | Open Subtitles | لقد فهمنا لديها ثديان جميلان لنمضي قدماً | 
| Zaten memeleri ideal ölçüde, ama artik kafam kadar olmalarini istiyor! | Open Subtitles | صدرها قياس سي و لكن الآن تريد القياس الأكبر | 
| Kızlar her zaman içki alır. memeleri çıkar çıkmaz alırlar. | Open Subtitles | البنات إعتدن دائما على أن يشربن حالما يكون لديهم نهود, سيشربن0 | 
| Tek isteği emzirilen bebekler gibi kundaklanıp şişko memeleri emmek olan bir adam. | Open Subtitles | رجل رغبته الوحيدة هو أن يُلف في قماش بينما يرضع من ثدي كبير بلا حليب كطفلٍ رضيع. | 
| Evet. memeleri harikaymış. Eminim onunla seks yaptın. | Open Subtitles | نعم ذات الحلمات العظيمة . وأعتقد أنك مارست الجنس معها | 
| Şimdi aldığımdan daha fazla para veriyorlar, ambulansla geziyorsun, ve tüm gün memeleri elleyecek olsam da kendine çok güvenen benim güzel nişanlım, bana izin... | Open Subtitles | ورغم أنني سأعالج النهود طوال اليوم، إلاأنخطيبتيالجميلةالتي تثقبيستسمحلي.. | 
| memeleri imzalayacağım! Evet! memeleri imzal... | Open Subtitles | أنا أتوقع أن أوقع الصدور الأن أنا أتوقع أن .. | 
| memeleri kaybetmiş olabilirdik ama hız treni hala görüş alanımızdaydı. | Open Subtitles | الاثداء.. هه ولكننا لا نزال نرغب في قطار العربات المعلقه | 
| Hani bazı insanların şu bir tür sarkmış asılı gibi duran trajik kulak memeleri vardır ya. | Open Subtitles | أتعلمينبعضالأشخاصلديهمتلكالمتدلّية.. ذلك النوع المتدلي من شحمة الأذن؟ | 
| "Amber Holloway'in nasıl şimdiden memeleri çıktı?" | Open Subtitles | كيف أصبح لـ آمبر هولواي ثديين بهذه السرعة؟ | 
| Ayrıca hepinizin görebildiği gibi, memeleri de kocaman. | Open Subtitles | وبإمكان الجميع أن يرى أنها تملك نهدين كبيرين |