| Şu mendili elimize bir geçirsek. | Open Subtitles | والآن, لو استطعنا الحصول على هذا المنديل, | 
| mendili geri ver. Onu bana verdi, sana diil! | Open Subtitles | أعطني المنديل إنه أعطاني إياه لي وليس لك | 
| Bazen burnunu mendile siler ve mendili çantana koyarsın. | Open Subtitles | أحياناً عندما تنفخ أنفك في منديل وتضعه في حقيبتك | 
| Annem birinin karakteri ve mendili tertemiz olmalı der. | Open Subtitles | أمى تقول أن شخصية و منديل المرء يجب أن يكونا دائما نظيفين | 
| Şimdi, hepinizin cep mendili var değil mi? | Open Subtitles | الآن، لديكم جميعاً مناديل للجيب، أليس كذلك؟ | 
| Eğer bir maymunu tek başına bir kaç gün kafese kapatırsan Kağıt mendili kucaklar. | Open Subtitles | يعود القرد لقصه من تلقاء نفسه بعد قضاء يومين. هو سيحضن المناديل. | 
| Orada yatanın sen olduğunu ve o kurtlu mendili senin etinden çekip çıkardığımı düşün. | Open Subtitles | تخيل لو كان هذا أنت وأنا أسحب منديلا دوديا من جسدك. | 
| Hayır, bu bir hizmetkarın değil, şık bir hanımın mendili olabilir. | Open Subtitles | كلا هذا المنديل لا يخص وصيفه لكنه يخص سيده عظيمه | 
| Sayın Prenses, bu şık mendili yerine yerleştirmesi için hizmetkarınıza vereyim. | Open Subtitles | سيدتى الأميره أيمكننا أن نكف عن إبقاء ذلك المنديل الثمين فى دائرة العرض سوف نعيده لوصيفتك الوفيه لتتولى غسله و كيه | 
| mendili indirdiğimde Bayan Rucastle, bana somurtkan ve kızgın bir şekilde bakıyordu. | Open Subtitles | ثم انزلت المنديل ,ولمحت السيدة روكاسيل, تحدق وتثبت عينيها علىً بنظرة فاحصة بدقة. | 
| Bir çingene vermiş o mendili anneme. | Open Subtitles | هذا المنديل الذي اعطته امراءة مصرية لأمي | 
| Sözünü ettiğin mendili ben bulmuş ve kocama vermiştim. | Open Subtitles | .. المنديل الذي ذكرته وجدته بالمصادفة .. و اعطيته لزوجي | 
| Konuşma gereği duyarsam bu mendili pencereye bağlarım. | Open Subtitles | لو أردتك أن تتحدث سأعلق هذا المنديل خارج النافذة | 
| Sanırım yatağımın altındaki mendili çiğnemiş. Tadını almış. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما قد مضغ منديل تحت سريري و ربما أنه قد أحس بطعمه الآن | 
| Daha çarpıcı bir cep mendili seçtim ki gömleğimin çizgilerini ortaya çıkarsın. | Open Subtitles | و أختار منديل الجيب غامق اللون ليتناسب مع أشرطة القميص | 
| mendili yıkamak zorunda kalmadan kaç kere kullanabilirsiniz ki? | Open Subtitles | وكم مرة يسنح لك استخدام منديل قبل أن تضطر لغسله؟ | 
| İnsanın cebinde hep cep mendili olur. | Open Subtitles | على المرء ان يحمل معه منديل في جيبه دائمًا. | 
| Hey, al şu mendili, yüzünü temizle. | Open Subtitles | الاستيلاء على منديل. الذهاب حصول على تنظيف. | 
| Terri? Cep mendili ile Ted Knight gibi görüneceksin. | Open Subtitles | مناديل الجيب سوف تجعلك تبدو مثل تيد نايت | 
| - Adam, şu mendili masa 37'nin mücver siparişiyle birlikte kızartsana. Adam başımın etini yedi. - Olur. | Open Subtitles | آدم اقلي هذه المناديل وضعها في وجبة صاحب الطاولة 37 | 
| Kasabaya bir vaiz geldiğini duyduğumda gözümün önüne benzi solmuş, sıska, kafasını İncil'den kaldıramayan elinde mendili, veremli biri geldi. | Open Subtitles | عندما اسمع عن قدوم شخص الى المدينة... ...اتصوره شخصا شاحبا نحيفا حاملا للأنجيل وبيده... ...منديلا ومريضا في الرئة | 
| Üzerinde ruj izi olan bir mendili cebine koyuyordu. | Open Subtitles | لقد كان يضع منديلاً جانباً ملوثاً بطلاء الشفاه | 
| Sapık olduğunu söylemiyorum ama kullandığın bir mendili saklamış. | Open Subtitles | حسنا أنظر أنا لم اقل هذا إنما هى من ضمن الملاحظات وهى قامت بالإحتفاظ بمنديل أنت استخدمته |