| Hepsi her türlü farklı yön ve yörüngelerde merkezin etrafında döner. | Open Subtitles | فهم بالأساس يدورون حول المركز في مدارات تسير في إتجاهات مختلفة |
| Yer çekimi gaz bulutlarını milyonlarca yıl sıkıştırdı ta ki merkezin derinliklerinde hidrojen füzyonu oluşturacak kadar sıcak hale gelene dek. | Open Subtitles | الجاذبية ضغطت سحب الهيدروجين على مر ملايين السنين إلى أن أصبح الغاز في المركز ساخناً . بما فيه الكفاية لحدوث الاندماج |
| - Hafifletme. merkezin kahvesi kıç deliğinden petrol çıkartma gibi. | Open Subtitles | هذا تلطيف، تشبه قهوة المركز سحب نفط من مؤخرة أحد. |
| - Hafifletme. merkezin kahvesi kıç deliğinden petrol çıkartma gibi. | Open Subtitles | هذا تلطيف، تشبه قهوة المركز سحب نفط من مؤخرة أحد. |
| merkezin sıçrama motorlarını halleder, sonra uzun savaşa döneriz. | Open Subtitles | , ويسيطروا على محرك العبور للمحور . وبعدها يحسِمون أمر قتالى طويل |
| Scavullo 'ya onu alabileceğini söyle bütün bu yorgun ve yaşlı güzelliğin, merkezin dışında. | Open Subtitles | أخبر سكافلو أنه يمكنه الحصول عليها بعيدا عن هذا الجمال المنهك |
| Bugün, merkezin çalışmalarına bir örnek olarak sizlere bacaklarımın nasıl işlediğini, nasıl çalıştığını göstereceğim. | TED | اليوم سأروي لكم كيفية تشغيل ساقاي وكيفية عملها كمثال لما نقوم به في هذا المركز |
| Eğer benim de evliliğim hakkında öyle düşüncelerim olsaydı senin, kültür merkezin hakkında düşündüklerin gibi yani hiç güzel anım olmazdı evliliğimle alakalı. | Open Subtitles | اذا كنت عَمّلت موقفي مع الحياة الزوجية كما عَمّلت أنت في المركز الثقافي لن يكون لدي ذكريات جميلة |
| Birşeyler? Onlar için bu merkezin anlamını biliorsun | Open Subtitles | مكان اخر انت تعلم كم يعنى هذا المركز بالنسبه للاولاد |
| merkezin korunacağına garanti verirseniz size inşaatı garanti ederim. | Open Subtitles | لو ضمنت عدم هدم المركز سوف اضمن لك تكملة البناء لكن لما نحن? |
| Siz bu merkezin korunacağına garanti ederseniz, ben de size bina | Open Subtitles | لو ضمنت عدم هدم المركز سوف اضمن لك تكملة البناء |
| merkezin etrafında bir savunma çemberi hazırlıyor olabilir. | Open Subtitles | من الممكن انه يقوم بتعزيز دفاعاته حول المركز. |
| - Pete, merkezin kuzeyindeyiz. | Open Subtitles | بيت،نحن فى الجزء الخلفى الشمالى من المركز الطابق السفلى |
| merkezin kurucususunuz. Ben burda gönüllü olarak başladım. | Open Subtitles | فأنتِ من أسست المركز و أنا قد تطوعت للتو هنا |
| Bu kabloyu diz içinin, merkezin hemen yanına bağladığımı görüyorsun. | Open Subtitles | سوف تلاحظ أنى أعلق هذا الكابل بالظبط بالقرب من العرقوب بالظبط بالقرب من المركز |
| merkezin taşınması haberi burada mülk fiyatlarına tavan yaptırdı. | Open Subtitles | أخبار نقل المركز الرئيسي، ترفع ثمن العقارات في البلدة. |
| Aslında ben merkezin genel kurul üyelerinden biriyim. | Open Subtitles | فى الواقع أنا من أعضاء مجلس إدارة المركز |
| merkezin kayıtlarına göre mekan o gün psikoloji bölüm buluşması bir drama kulübü toplantısı, güreş takımı öğle yemeği ve Pi Upsilon Kardeşliği kurulu için kullanılmış. | Open Subtitles | وفقا إلى سجلّ المركز كان محجوزا ذلك اليوم لــ إجتماع القسم النفسي |
| - Hile yoktu. Yönetim kurulu bilgim dışında merkezin yerini değiştirmiş. | Open Subtitles | لم يكن احتيالًا، فقد قرر المجلس نقل المركز دون إعلامي. |
| Doğrudan merkezin FTL motorlarını hedef alacaksınız. | Open Subtitles | ستقومون بتوجيه النار مباشرة تجاه المحرك النفًاث للمحور |
| Scavullo 'ya onu alabileceğini söyle bütün bu yorgun ve yaşlı güzelliğin, merkezin dışında. | Open Subtitles | أخبر سكافلو أنه يمكنه الحصول عليها بعيدا عن هذا الجمال المنهك |