| Başkanlık Sarayı'na gelirken sana eşlik eden meslektaşın Jin Sa Woo'ydu değil mi? | Open Subtitles | زميلك في العمل الذي رافقك إلى البيت الأزرق خلال تلك الفترة أليس كذلك؟ |
| Eve geldiğin ve eşini meslektaşın olarak zirvede gördüğün zamandan. | Open Subtitles | اخر الليل عدت لمنزلك ووجدت زوجتك فوق زميلك |
| Ama meslektaşın Charles zarif bir şekilde yardım teklifinde bulundu. | Open Subtitles | لكن زميلك تشارلز هنا كان ذلك النوع لتقديم المساعدة. |
| Oldukça ilginç; kendisi bir meslektaş ve bir hastam fakat senin meslektaşın ve hastan oluşum gibi değil. | Open Subtitles | لغرابة الأمر، إنها صداقة مع ،زميل مهني ومريض بآن واحد ليست مشابهة لكوني زميلكِ ! ومريضكِ بآن واحد |
| Bu arada, tembel meslektaşın Max'i görürsen, ona kovulduğunu söyle. | Open Subtitles | بالمناسبة .. إذا رأيتِ زميلتك الكسولة (ماكس) أخبريها أنها مطرودة |
| meslektaşın, arkadaşındı. | Open Subtitles | كانت زميلتكِ وصديقتكِ |
| meslektaşın Trevor, o da senin gibi CIA'den çıkmış. | Open Subtitles | كان زميلك تريفور أيضا وكالة الاستخبارات المركزية. |
| meslektaşın Yamamoto, şu batık arabada öldürülmüş. | Open Subtitles | .زميلك ياماموتو قًتل بتلك السيارة |
| - meslektaşın nedense biraz keyifsiz. - Sen de kimsin? Taşıyıcıyım. | Open Subtitles | زميلك متوعك بعض الشيء من أنت ؟ |
| meslektaşın nereden bilgi alıyor? | Open Subtitles | من أين أتى زميلك بهذه المعلومات؟ |
| Yani meslektaşın seninle aynı şeyleri düşünüyordu ama ölmesine izin verdi. | Open Subtitles | لذا، فمن المُحتمل أنّ زميلك فكّربنفسالطريقةالتيفكّرتيبها... ولكن قرّرتي آداء العمليّة رغم ذلك. |
| "Güvenilir meslektaşın, J.W." | Open Subtitles | زميلك الموثوق جاي. |
| meslektaşın Clark Johnson, Brian Docherty ile ona saldırdığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول زميلك (كلارك جونسون) أنك إعتديت عليه هو و (براين دوكرتي) |
| meslektaşın sadece kafayı mı yedi sanıyorsun? Düşündüğün bu mu? | Open Subtitles | أتخالين بأنّ زميلك فقد عقله؟ |
| Herhalde bu meslektaşın Bayan Skorsky. | Open Subtitles | "أعتقد أن "زميلك" السيدة "سكروسكي |
| - Sen değil, üniformalı meslektaşın. | Open Subtitles | ليس أنت، زميلك بالزيّ الرسمي. |
| Ama meslektaşın Dedektif Hagen var ya? | Open Subtitles | لكن زميلك هذا " هيغان " ؟ |
| Ve meslektaşın hakkında onlara söyleyecek şeylerin olduğunu da. | Open Subtitles | سأخبرهم عن زميلكِ آيضاً |
| Onun sorumlusu senin meslektaşın, senin üstündü. | Open Subtitles | بل كان زميلكِ... رئيسكِ أنتِ. |
| Peki ya yeni meslektaşın? | Open Subtitles | وماذا عن زميلتك الثرثارة؟ |
| Ama senin meslektaşın demişti ki... | Open Subtitles | لكن أعتقد بإن زميلتكِ قالت... |
| Callaghan ise senin anlarsın işte, özel bir şeyler yaşadığın meslektaşın. | Open Subtitles | زميلٌ بالمصالح. |