| Aciliyet, işe yaramayacağını bile bile işe yarayan metotları değiştirmemizi gerektirmez. | Open Subtitles | الضرورة لا تدعو إلى تغيير الأساليب المجدية إلى أساليب غير مجدية. |
| Ama hepsi bilgisayarla oluşturulmuş elektronik kodlar, elektronik şifreleme metotları. | Open Subtitles | لكنها جميعاً و ليدة الحاسوب المدونات الإلكترونية أساليب التشفير الالكترونية |
| Hepsi o gece Moleküler Hücre metotları 2 dersini verdiğini söyledi. | Open Subtitles | جميعهم أكّدوا أنّه كان يعلمهم أساليب الكيمياء الجزيئية 2 تلك الليلة. |
| Casusluk metotları genelde polisler ve mahkemeler tarafından kabul edilmez. | Open Subtitles | و أساليب التجسس عادة لا توافق عليها الشرطة و لا توافق عليها المحكمة |
| Hastalarla randevulaşma, stajyerlerle flört uygunsuz terapi metotları. | Open Subtitles | مواعدة المرضي ، اغواء المتدربين، أساليب علاجيه غير ملائمه. |
| Bence yeni şerifimin metotları tam duruma uygun. | Open Subtitles | أعتقد أن أساليب مارشالي الجديد تناسب بالضبط مشروع القانون |
| Ameliyat olmaktan ve tiroidimi alınması yerine alternatif metotları ve tedavileri seçmek istedim çünkü ameliyat sonsuza kadar ilaç kullanmaktı. | Open Subtitles | قرّرتُ أن أجرّب أساليب بديلة وعلاجات بدلاً مِن إجراء الجراحة واستئصال غدتي الدرقية ما مفاده أنني سأتـعاطى الدواء إلى الأبد |
| Bilimsel kariyerimi öncü moleküler teknikleri, biyolojik reaktörlerdeki mikrobal topluluklara bakmak amacıyla DNA ve RNA bazlı metotları kullanmaya ve bu sistemleri uygun hale getirmeye adadım. | TED | لقد أسست مسيرتي العلمية على استخدام التقنيات الجزيئية الرائدة، أساليب حمض الديوكسي ريبونيوكليك والحمض الريبي النووي للنظر إلى الأعداد الميكروبية في المفاعلات البيولوجية، ومرة أخرى لتحسين هذه النظم. |