| Express'in tereddüt ettik diye önemsiz bir mevki alacağımızı yazmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا أريد ان تكتب اكسبرس ان بترددنا قد نحصل على منصب متدني |
| Şerif? Bu seçimle alınan bir mevki, değil mi? | Open Subtitles | منصب المأمور يتم تحديده بالإنتخابات أليس كذلك |
| Üçüncü mevki bilet. 7 dolar. | Open Subtitles | في رحلة الدرجة الثالثة التي تكلف 17 دولار |
| Kendisine iki bilet teklif edildiğini öğrenince, doğal olarak birinci mevki yıkılmakta olan harabeleri görme fırsatını kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | وعندما ذكرت أن لديها بطاقتين على الدرجة الأولى لم أستطع مقاومة المجيء لرؤية العجائز |
| Sonra baban telefon etti ve birden boş mevki senin oldu. | Open Subtitles | و من ثم والدك أجرى اتصالا و فجأة حصلت على المنصب |
| Sana çok varlıklı ve iyi mevki sahibi bir bay bulabilirim. | Open Subtitles | أنا يأستطاعتي أن أجد لك شخصا غنيا ذو مكانة عالية |
| Fakat benim mevkiim sizin gelebileceğiniz bir mevki değil. | Open Subtitles | ولكن منصبي ليس منصباً يمكنك أن تجلس عليه |
| Çok güçlü bir mevki, demek istediğim,insanların... en büyük umutlarını,hayallerini avucunun içinde tutuyorsun,gerçekten. | Open Subtitles | إنه منصب خطير أن تحمل اعظم آمال وأحلام الناس فى راحة يدك |
| Bir mevki açılırsa listede ben de olacağım. | Open Subtitles | وبالتالي إذا فتح منصب هناك, سأكون على القائمة |
| İlerleme sayılır. 30 yıl önce, açıkça gey olan birisinin erişebileceği en büyük mevki, "Hollywood Squares"de sunucu olmaktı. | Open Subtitles | هذا تقدم نوعاً ما قبل 30 عاما لم يكن من الممكن أن يحصل شاذ على أي منصب |
| Çünkü davamıza her gün daha çok klan katılıyor ve şefleri prensin dahilî kurulunda mevki elde etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | لأن مزيد من العشائر تنضم كل يوم وقادتهم يتنافسون على منصب داخل مجلس الأمير |
| Prag'daki Karl-Ferdinand Üniversitesinde kuramsal fizik profesörlüğü için bir mevki açık olduğunu size bildirmek istemiştim. | Open Subtitles | اردت ان اعلمك بأن هناك منصب متاح لـ بروفيسور في الفيزياء النظرية في جامعة كارل فرديناند في براغ |
| Belki sana üniversitede bir mevki ayarlayabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني ان احصل لك على منصب في الجامعة |
| Birinci mevki biletimi, alt mevki iki biletle değiştirdim. | Open Subtitles | حسنا، أنا المتداولة في بلدي أول تذكرة الدرجة لمدة تذاكر مدرب. |
| Zaten burada olmamalıyız. Burası birinci mevki. | Open Subtitles | لا يجب أن نكون هنا هذه الدرجة الأولى |
| Bu tarafa geçemezsiniz. Burası ikinci mevki. | Open Subtitles | ممنوع الدخول هنا هذه الدرجة الثانية |
| Beni tekrar et. Birinci mevki. | Open Subtitles | رددى خلفى الدرجة الاولى العالمية |
| Güveneceğiniz mevki değildir. | TED | ليس المنصب هو ما يجب ان ياخذ بعين الاعتبار. |
| Bu yüzden mevki açılınca direk buraya geldim. | Open Subtitles | و لهذا السبب إعتليتُ هذا المنصب حينما سمعتُ بأنّه ليس مشغولاً |
| Bu mevki için üç ay önce başvuru yaptım ama sana söylememiştim. | Open Subtitles | لقد قدمت لهذا المنصب منذ ثلاثة أشهر، ولم أخبركِ |
| Sana eyalette bir mevki sunmaya hazırlandık. | Open Subtitles | نحن مستعدون لمنحك مكانة بالولاية |
| Enteresan haberlerim var, okul kurulu bana bir mevki teklif etti. | Open Subtitles | لدي خبر مثير مجلس التعليم عرض علي منصباً |
| Birinci mevki. | Open Subtitles | (فاذاً تأكد يا (موريس بأنك ستحصل على رحلة تقيم فيها بالدرجة الأولى |
| Adam, kadını Amerika'dan tanıyordu. Ona her şeyi vadetmişti. Evlilik, mevki. | Open Subtitles | لقد عرفها في الولايات المتحدة وعدها بكل شيء مثل الزواج والمنصب |