| O zamana dek lise boyunca dayanman için minik bir mezuniyet hediyesi. | Open Subtitles | حسن, حتى يحين ذلك الوقت... أقدّم لك هدية تخرج بسيطة كي تساعدك على تجاوز الثانوية |
| Bunu sen mi yaptın? Sadece sana harika bir mezuniyet hediyesi vermek istemiştim. | Open Subtitles | أردت إهداءك هدية تخرج رائعه فحسب |
| Bu araba bana ailemin mezuniyet hediyesi. | Open Subtitles | هذه السيارة كانت هدية تخرج من والديي |
| "Katolik okulunun mezuniyet hediyesi." | Open Subtitles | هدية التخرج من مدرستى الكاثوليكية |
| Yarın sana bir mezuniyet hediyesi alacağım. | Open Subtitles | غداً صباحاً سأعطيك هدية التخرج |
| Bu saati annemle babam mezuniyet hediyesi olarak vermişti. | Open Subtitles | هذه الساعة كانت هدية تخرج من والدي. |
| Stiffmeister'dan bir mezuniyet hediyesi. | Open Subtitles | هدية تخرج من فريق ستيف |
| Ona erken mezuniyet hediyesi olarak, bulduğum çekülü verdim. | Open Subtitles | أعطيته هدية تخرج مبكرة |
| Bir nevi mezuniyet hediyesi. | Open Subtitles | يمكن إعتبار هذا هدية تخرج |
| Evet, mezuniyet hediyesi olarak vermiştin. | Open Subtitles | أجل كانت هدية تخرج منك |
| Ama Jeff, bu mezuniyet hediyesi. | Open Subtitles | و لكن يا (جيف) إنها هدية تخرج |
| Özel mezuniyet hediyesi paketi yapabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إعطاؤك عرض هدية التخرج المخصوص |
| Aslında mezuniyet hediyesi vermek için gelmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة، أتيت لإعطائك هدية التخرج |
| Biraz erkenciyim biliyorum sana bir mezuniyet hediyesi getirdim. | Open Subtitles | -أعلم أنني أتيت في ساعة مبكرة لكنني أتيت لأسلمكِ هدية التخرج |