| sirketin ismi Aerotyne International. Midwest'te ileri teknoloji firmasi. | Open Subtitles | اسم الشركة آيروتاين إنترناشيونال إنها شركة تقنية عالية رائدة في الغرب الأوسط |
| Önce Midwest sonra da Kaliforniya seçmenleriyle bir araya gelecek. | Open Subtitles | سيكون مع المصوتين في الغرب الأوسط ثم في كاليفورنيا. |
| Midwest'te ileri teknoloji firmasi. | Open Subtitles | اسم الشركة آيروتاين إنترناشيونال إنها شركة تقنية عالية رائدة في الغرب الأوسط |
| Pazarlama müdürü geldi ve Midwest'te denetim yapmaları için birilerini seçti. | Open Subtitles | لذا ، رئيس التسويق جاء لإختيار أشخاص لتدقيق حسابات القسم الغربي |
| Gerçekte, American Midwest'te bir ayakkabı satıcısıydı. | Open Subtitles | في الواقع كان بائع أحذية في الوسط الغربي الأمريكي. |
| Ben de Midwest Klima Tamir Enstitüsü'nden ...kabul zarfı aldım. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على المغلف الدهون من معهد الغرب الاوسط من إصلاح تكييف الهواء. |
| Midwest de on-vatlık istasyondan hava durumunu... sunan bir kız vardı. | Open Subtitles | كان هناك فتاه من " محطةِ تن -واط "في وسط الغرب... حيث كانت تعمل فى تقارير حالة الجو |
| Benim sarayım, çocukken babamla gittiğim Midwest Karnavalı. | Open Subtitles | إنّ قصري عبارة عن مهرجان سيرك الغرب الأوسط |
| Midwest'in en büyük seçimindeki oduncu gömlekli azalmalar için oduncu gömleği birliği kurmak üzere göç edeceğim. | Open Subtitles | وسيقودنا ذلك الى اتفاقية الحطاب لبعض التخفيضات الهائلة في أكبر اختيارات الغرب الأوسط للنهائيات الغير مرتبة |
| - Midwest'te buz balıkçılığı yapıyor. - Onu sana güvenerek anlatmıştım. | Open Subtitles | ـ إنّه يذهب للصيد في الجليد في الغرب الأوسط للبلاد ـ هذا ما تم إخبارك به |
| Bay Gross ise bütün Midwest iş kitabına bizi atamayı düşünüyor. | Open Subtitles | والسيدة غروس تفكر في تكليفنا أعمالها في منطقة الغرب الأوسط |
| Batı Yakası avukatlarım bunu ofislerinizden Midwest'de denemenin birer hata olduğunu savunuyorlar. | Open Subtitles | محامون الساحل الغربي يقترحون أنّها كانت غلطةً لنحاول هذا في الغرب الأوسط من مكتبك |
| Bu Midwest'in neresinden yetişmiş? | Open Subtitles | من أيّ مكان في الغرب الأوسط جائتنا هذه الفتاة؟ |
| Onları Midwest'te ölüm kapanına sürükleyen kişi. | Open Subtitles | انه هو الذي أخذهم في موجة القتل في جميع أنحاء الغرب الأوسط. |
| 30'lu yaşlarında Midwest'te birkaç adreste yaşamış. | Open Subtitles | عاشت في بضعة عناوين في الغرب الأوسط في الثلاثينيات من عُمرها |
| İnsanları Mississippi, Alabama, Tennessee, Arkansas’tan Chicago’ya, Detroit’e, Cleveland’a ve tüm Midwest’e taşıyan Midwest akışı vardı. | TED | كان هناك تيار الغرب الأوسط، والذي حمل أشخاصًا من الميسيسبي وألاباما وتينيسي وأركنساس إلى شيكاغو وديترويت وكليفلاند وسائر الغرب الأوسط. |
| Kimse ona iki defa bakmaz eğer Midwest'te değilseniz. | Open Subtitles | لن ينظر أحد إليه مرتين، لكن مالم أكن في الوسط الغربي |
| Ben onları Midwest Regional Ford'u alınca menfaat çatışması yüzünden bıraktığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | لكنني ظننت اننا تخلصنا منهم عندما حصلنا على فورد الغرب الاوسط بسبب تعارض المصالح |