miselyumu, spor üretmeyi bırakana kadar takip ettim. | TED | لقد قمت بملاحقة الميسيليوم عندما توفقت بإنتاج الأبواغ |
Akşam yemeğiyle ölüm arasında gidip gelen bir dans şeklinde, karıncalar miselyumu yiyip bitirdiler. Önce mumya halini aldılar ve başlarının hemen üzerinden mantarlar fırladı. | TED | ثم بعد انتظار الميسيليوم قد استلكها النمل يتحنطون و يظهر الفطر من رؤوسهم |
Uzun yıllar taramalı elektron mikroskopu ile çalıştım. Binlerce elektron mikrograflarına baktım ve ne zaman bir miselyumu incelesem, aslında birer mikrosüzücü zar yapılar olduklarının farkına varıyorum. | TED | لعدة سنوات عملت كعالم مجهر مسح الكتروني لدي الآلاف من الصور المجهرية الالكترونية و عندما أحدق في الميسيليوم ألاحظ أنهم أغشية تصفية مصغرة |
Ben de çuval bezlerini kullandım, miselyumu fırtına kalıntılarının üzerine aşıladım ve bu çuvalları akış yönünde yerleştirdim. E. coli ile diğer artıkların çıktığı bir çiftlikte ve kimyasal toksinlerin yayıldığı bir fabrikada yapabilirsiniz bunları. Sonunda, doğal yaşam alanını onabilirsiniz. | TED | فقمت باختراع أكياس خيش -- مكان لحفظ البيض -ـ و لحفظ الميسيليوم -- باستخدام بقايا مبعثرة تستطيع أن تأخذ هذه الأكياس و تضعها عند مصب النهر لمزرعة تنتج بكتيريا الإشريكية القولونية و نفايات أخرى أو مصنع مواد كيميائية سامة و تؤدي إلى إعادة الحياة للموطن الطبيعي |