| Ve hikaye ilgi çekiyor çünkü Mosley bunu inkar etmiyor. | Open Subtitles | والقصة تزداد انتشارًا لأن موسلي لا ينفي الخبر |
| Eski komşun Raymond Mosley'i, yani Şeker'i hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر جارك القديم رايموند موسلي المعروف أيضا باسم السكر؟ |
| Geçmişe gitmek için Stuart Mosley'nin sorununu mu kullanacaksın? | Open Subtitles | هل ستستخدم اضطراب موسلي للعودة الى الماضي ؟ |
| Mosley'nin sorununa karşı bağışıklığım olduğu için seviniyorum. | Open Subtitles | نوعا ما سعيدة لانني محصنة من اضطراب موسلي |
| Geri döneceğin zaman 1983'teki Mosley'ye bu fotoğrafı göster. | Open Subtitles | عندما يحين الوقت للعودة الى هنا اجعل موسلي ذلك الوقت يرى هذه الصورة |
| Çoktan öldü. Tanrım. Mosley'yi bulup eve dönmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حدث هذا بالفعل يا الهي لقد حان الوقت لايجاد موسلي والعودة الى البيت |
| Ve sen, Paul Mosley nam-ı müstear Brock "Ağızlı" Stone. | Open Subtitles | ولكني معجب بالأسلوب والتطبيق وأنت يا بول موسلي الشهير "بالفم"،أو باسم بروك ستون |
| Audrey'ye Stuart Mosley'yi buraya getirmesini söyledim. | Open Subtitles | لقد طلبت من اودري جلب ستيوارت موسلي |
| Jim Davenport, Katherine Mosley. | Open Subtitles | "جيم دافنبورت"، "كاثرين موسلي" |
| Peki ya Mosley? Kızlar. | Open Subtitles | ماذا عن موسلي ؟ |
| Ama bu adam.. Küçük Mosley, 1.75 boyunda. | Open Subtitles | (ولكن هذا الرجل (جونيور موسلي طوله خمسة أقدام وثمانية |
| Çavuş Mosley, derhal konferans salonuna çağırılıyorsunuz. | Open Subtitles | رقيب (موسلي) ، نحن بحاجة لك في المؤتمر في اسرع وقت ممكن |
| Mosley, bence beni işimi öğretmeye çalışmandan daha çok tanıyorsundur. | Open Subtitles | موسلي) أعتقد أنّك تعرفني) بقد أكبر كي لا توصفني بشخص أحمق ووغد |
| Mosley'nin sorununu nasıl aktif hâle getireceksiniz? | Open Subtitles | كيف ستفعل اضطراب موسلي |
| Merhaba Bay Mosley. | Open Subtitles | مرحبا سيد موسلي |
| Bu genç Mosley. | Open Subtitles | هذا موسلي الشاب |
| Stuart Mosley'nin. Onu tanıyor musun? | Open Subtitles | ستيوارت موسلي انت تعرفه |
| Birkaç hafta önce şu gangster özentisi Miko Mosley denen adama birkaç tablo satmıştım. | Open Subtitles | منذ بضعة أسابيع بعتُ بعض الرسومات إلى هذا المتنمنّي اللص المسمى (ميكو موسلي) |
| Sanırım Miko Mosley birilerini etkilemeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | أعتقد أن (ميكو موسلي) كان يحاول أن يأثر على شخص ما |
| Kenae'yi Miko Mosley cinayetiyle ilişkilendirecek bir şeyler bulabilecek misiniz diye bakın. | Open Subtitles | ،أنتم يارفاق اذهبوا إلى العقار المؤجر لنرى إن كنا سنجد أي شيء (يربط (كاناي) بجريمة قتل (ميكو موسلي |