| Bu herzaman mucizeler yaratmıştır. | Open Subtitles | يالها من فكرة جيدة تفعل العجائب مع الرجل الإغتسال والإستحمام |
| Muhteşem Hint Sirki. Bu Afgan mucizeler yaratıyor. | Open Subtitles | سيرك الهند المجيد هذا الأفغاني ، يفعل العجائب |
| İskoçya'daki Roslin Enstitüsü'nde bilim adamı olan Mike McGrew'e bakalım, Mike da kuşlarla mucizeler gerçekleştiriyor. | TED | فلنمر إلى مَايْك مَاكْغرِيو وهو عالِم بمعهد روزلين باسكتلندا، ويحقق مايك معجزات مع الطيور. |
| Tek yapman gereken, hayal dahi edemeyeceğin kadar büyük bir kaderin olduğunu kabullenmek. mucizeler yaratabilecek güce sahipsin. | Open Subtitles | ان لديك قدرا اعظم بكثير مما تجرأت على التخيل بأنه ممكن لنفسك لديك القدرة على القيام بالمعجزات |
| - mucizeler olabilir. | Open Subtitles | ـ ستكـون بمثابة مُعجزة ـ المُعجزات يمكن أن تحدث |
| Ara sıra mucizeler olur. Değil mi doktor? | Open Subtitles | إذا المعجزات تحدث مرة أخرى أليس كذلك يا دكتور |
| Nihayet, aramakla geçen onca yıIdan sonra mucizeler Mağarası. | Open Subtitles | أخيرا.. بعد كل هذه السنوات التى قضيتها فى البحث كهف العجائب |
| Bir mağara var, evlat, mucizeler Mağarası rüyanda bile göremeyeceğin hazinelerle dolu. | Open Subtitles | هناك كهف يا ولدى... كهف العجائب مملوء بكنوز لا تتخيلها فى أحلامك |
| mucizeler Mağarası'nda 10.000 yıI, onu sakinleştirecektir. | Open Subtitles | عشرة آلاف سنه فى كهف العجائب.. يتعين عليه أن يهدئ من أعصابه |
| Bu günlerde hamile kıyafetleri konusunda mucizeler yaratıyorlar. | Open Subtitles | انهم يفعلون العجائب بملابس الاطفال هذه الايام |
| Fare ağladı ve kuma geri dönmek istedi... ama Fil onun mucizeler Diyarı'na ait olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بكت الفأرة وطلبت العودة إلى المنزل لكن الفيلة قالت إن مكانها بلاد العجائب |
| Peygamber Muhammed, Allah'ın selamı ve iyiliği üzerine olsun, mucizeler yapardı. | Open Subtitles | الرسول محمد عليه الصلاة و السلام يفعل معجزات |
| Belki mucizeler vardır ama onlara mucize demeye cesaret edemem. | Open Subtitles | ربما هي معجزات, لكني لا آبه بمناداتها هكذا. |
| Bu açık mucizeler heryerimizdedir. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء حولنا هي في الحقيقة معجزات |
| Seni mucizeler yaratırken izlemek inanılmazdı. | Open Subtitles | حسنا , بالعودة هناك و رؤيتك تقومى بالمعجزات |
| - Seni orada mucizeler yaratırken izlemek harikaydı. | Open Subtitles | مُشاهدتك تقومين بالمعجزات هناك كان شيئا يستحق الرؤية |
| HIV'le savaşan insanlarda mucizeler yaratıyor. | Open Subtitles | يصنعُ المُعجزات للأشخاص الذينَ يُقاومونَ نقص المناعَة |
| Evet evet, mucizeler aslında her yerde falan. Lütfen sessiz ol. Tatil edilen okulları duymaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أجل ، أجل ، المعجزات تحدث بجميع الأنحاء والآن أرجوك ، أحاول سماع خبر إغلاق المدرسة |
| Evet, bu misyoner iddialarının doğruluğunu bazı mucizeler göstererek ispatlamaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن المبعوث يحاول إثبات.. صحة مزاعمه بالقيام بمعجزات |
| mucizeler Sokağı'nın ne olduğunu biliyorum Kardinal. | Open Subtitles | أنا أعرِف ما هي منطقة المُعجِزات أيّها الكاردينال |
| Ben mucizeler adamıyım. | Open Subtitles | أنا الرجل المعجزة. |
| Artık laboratuarın her masasında bulunan iyi tasarlanmış mikroskoplarla yeni mucizeler açığa çıkarılıyordu. | Open Subtitles | أضحي الآن هناك مجهر جيد الصنع عند كل مقعد بالمعمل يستخدم في كشف عجائب جديدة |
| Ayrıca şöyle demiştir: "Dünyanın büyük güçleri bize endüstriyel ve askeri müthiş bakış açıları verecek mucizeler bahşettiler. | TED | وقد قال أيضًا: "قوى الكون العظمى قد فعلت الأعاجيب لمنحنا نظرة صناعية عسكرية..." |
| Ama bunu takmayı sürdürdüğün sürece şimdiye kadar duyulmamış mucizeler ortaya koyabileceksin. | Open Subtitles | ولكن طالما أنتِ مرتدية لها فستتمكنيّ من تحقيق أعاجيب لا تُحصى |
| İnsanlar sürekli mucizeler görmek istiyor, ...hatta bu istek öyle güçlü ki, bazen görmek istedikleri şeyleri görüyorlar. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن الناس تنظر بصعوبة للمعجزات صعب جدا ربما لدرجة أنهم يجعلون أنفسهم يرون ما يريدون أن يروه |
| Bu dünyada daha büyük mucizeler oldu, Anımesh. | Open Subtitles | كان هناك مُعجزات عظيمة في هذا العالم، أنيميش. |
| Öyle mi? Ben mucizeler yaratamam. | Open Subtitles | سأرى ما يمكنني فعله ولكن لن أستطيع صنع المعجزات |
| Annem bana mucizeler her gün gerçekleşir derdi. | Open Subtitles | قالت أمي دائماً إن المعجزات تحدث كل يوم |