| Ve, benim naçizane fikrime göre... bu, "herhangi bir olay" değildi. | Open Subtitles | و وارد في الرأي المتواضع للراوي أن هذه ليست مجرد حادثة |
| Ve, benim naçizane fikrime göre... bu, "herhangi bir olay" değildi. | Open Subtitles | و وارد في الرأي المتواضع للراوي أن هذه ليست مجرد حادثة |
| Arkadaşım için çok üzgünüm, lütfen naçizane özürlerimi kabul edin. | Open Subtitles | آسف جدا , بشأن صديقى من فضلكم تقبلو إعتذارى المتواضع |
| Kutsal Meryem, Tanrı'nın Annesi, naçizane duamı duy. | Open Subtitles | مريم العذراء ، أم الرب, اسمعي صلواتي المتواضعة |
| Tanrı'm, naçizane kulundan gelen bu kurbanı kabul et. | Open Subtitles | أيها الرب، تقبل هذه التضحية من خادمتك المتواضعة |
| Eğer hayatınız böyle değilse de, naçizane fikrim hayatınızı heba ettiğinizdir. | TED | وإن لم تكن حياتك كذلك، فأود أن اقترح بتواضع بأنك تضيّع حياتك. |
| Bence çok yakınınızda bir tehlike var. naçizane fikrimi sorarsan, buradan uzaklaşın. | Open Subtitles | ثمة ما جعلني أظن أنك في خطر فإذا أخذت نصيحة رجل متواضع |
| O halde neden Majesteleri naçizane onayıma gerek duyuyorlar? | Open Subtitles | إذن لما تحتاج تأييدى المتواضع يا صاحب السمو؟ |
| Biz konuklar arasına girip, naçizane ev sahipliği görevimizi yapacağız. | Open Subtitles | ونحن سنخالط الحاضرين ونلعب دور المضيف المتواضع |
| Ve benim naçizane fikrime göre... tuhaf şeyler her zaman olur. | Open Subtitles | وفي رأي الراوي المتواضع أن الأشياء الغريبة تحدث طوال الوقت |
| Ve benim naçizane fikrime göre... tuhaf şeyler her zaman olur. | Open Subtitles | وفي رأي الراوي المتواضع أن الأشياء الغريبة تحدث طوال الوقت |
| Sizin naçizane hizmetkarınızım. Size ve ulusuma hizmet etmek için buradayım. Benden yararlanın. | Open Subtitles | أنا خادمك المتواضع , متواجد لخدمتك و خدمة أمتنا استخدمني |
| Açıkçası, naçizane fikrimi sorarsanız Jean Harlow'dan çok daha iyisini bulmuş. | Open Subtitles | حَسناً، عَملَ أحسن بكثير مِنْ جين H rlأوو، في رأي المتواضع. |
| Bu işteki naçizane danışmanın olarak önerim kabul etmen. | Open Subtitles | اقتراحي، بصفتي مستشارك المتواضع في هذه المسألة، أن تقبل |
| Efendim lütfen sinirlenmeyin. Bu naçizane hediyemizi lütfen kabul edin. | Open Subtitles | سيدي لا تغضب و أرجوك قبول هذه الهدية المتواضعة |
| Majesteleri'nin naçizane ve itaatkâr karısı ve kulu, Kraliçe Catherine. | Open Subtitles | بقلم المتواضعة لجلالتك زوجتك وخادمتك, كاثرين الملكة |
| Onun yerine naçizane servislerimizi Allcom'un yakında... | Open Subtitles | قررت عوضاً عن ذلك تقديم خدماتي المتواضعة |
| Erimiz, naçizane teşekkürlerini iletmemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت مني الملازم ان نعبر عن اعجابنا بهذا بتواضع من فضلك .. |
| Bilge Kralım, sizden naçizane dileğim diyeceklerimi işitmenizdir. | Open Subtitles | أيها الملك الحكيم, بتواضع أطلب مقابلة رسمية |
| "naçizane ricam, altın yerine son oyunumu almanızı rica ediyorum." | Open Subtitles | "بدلاً مِن الذهب, أصلّي بتواضع أن تتكرّم بأخذ مسرحيتي الأخيرة". |
| Bu naçizane plastik şişe için ise gökyüzü kadar limitli bir değişim seçeneği oluşur. | TED | ولهذه القطعة البلاستيكية من أصل متواضع فجأة تكون السماء هي الحدود |
| Bilginizi birbirinizle naçizane paylaşın. | TED | تبادلوا معرفتكم بكل تواضع مع بعضكم البعض. |