| Katılıyorum, sadece orada, konu sen ve ben olmaktan çıkıyor. Bunu nasıl düzelteceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أتفق لكن في الخارج ليس فقط أنا و أنت أعرف كيف أصحح الأمور |
| Lütfen bunu nasıl düzelteceğimi bana söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبريني كيف أصحح ذلك |
| Senin için bunu nasıl düzelteceğimi bilmem gerekirdi ama nasıl yapılır bilmiyorum. | Open Subtitles | يفترض أن أعرف كيف أصلح تلك الأمور ولا أعرف كيف أفعلها وحسب |
| Sanırım bunu nasıl düzelteceğimi biliyorum. | Open Subtitles | اعتقد اننى أعرف كيف أصلح الأمر |
| Bunu nasıl düzelteceğimi bilmiyorum, ama söz veriyorum elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | ولا أعرف كيف يمكنني إصلاح الأمر، لكني أعدك سأفعل كل ما بإستطاعتي |
| nasıl düzelteceğimi biliyorum. Diğer tarafa çevireceksin, olacak bitecek. | Open Subtitles | أعرف كيف أصلحه ألويه بالاتّجاه المعاكس |
| Bunu nasıl düzelteceğimi söyle! | Open Subtitles | أخبريني كيف أصحح الأمر |
| nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا , أنا لا أعلم كيف أصلح الأمر |
| Sadece nasıl düzelteceğimi söyle. | Open Subtitles | فقط اخبريني كيف أصلح الوضع |
| Sara ile aramı nasıl düzelteceğimi bana söylemek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أعلم أنّكِ تريدين أن تخبريني كيف أصلح الوضع مع (سارة) |
| Bunları nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أصلح هذا |
| nasıl düzelteceğimi de bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف كيف أصلح ذلك |
| Biliyorum Castle! Ama bunu nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أعلم يا (كاسل)، لكنّي لا أعرف كيف أصلح هذا. |
| - Lütfen durumu nasıl düzelteceğimi söyle. | Open Subtitles | -رجاءً، أخبرني كيف يمكنني إصلاح هذا |
| Bu benim hatam ve nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | إنه خطئي, و لا أعرف كيف أصلحه |