| Sahilde mahvolmuş bir hâldeymiş. Oraya kadar nasıl gelmiş? | Open Subtitles | ـ لقد وصل إلي الشاطئ ـ كيف وصل إلي هذه المسافة؟ |
| O zaman o nasıl gelmiş buraya? Eğer 100 yıl geleceğimdense... | Open Subtitles | إذاً كيف وصل هو إذا ما كان من مئة عامٍ في مستقبلي؟ |
| Hayır. Tamamen yağlanmış. Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | لا ، لقد تم مسحه كيف وصل لهنا؟ |
| Büyükannemi gördüm. Huzurevinden nasıl gelmiş? | Open Subtitles | لقدر رأيت جدتي توا عند النافذة كيف وصلت إلى هنا من بيت التمريض ؟ |
| Bunu en az 10 bine satarız. Peki buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | أراهن إننا نستطيع بيعها بـ10 آلاف - ولكن كيف وصلت إلى هنا؟ |
| Bunlar buraya nasıl gelmiş? Teslim etmiştim. | Open Subtitles | كيف أتت هذه الأشياء ظننت أني سلمتهم للسلطات. |
| Hayır. Tamamen yağlanmış. Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | لا ، هناك زيت في الاسفل كيف دخل هناك؟ |
| Peki kan onun üstüne nasıl gelmiş olabilir? | Open Subtitles | إذاً، كيف وصل الدمّ إليه، إذن؟ |
| Buraya nasıl gelmiş olabilir? | Open Subtitles | ألديكم أيّ فكرة كيف وصل إلى هنا؟ |
| - adresini, sosyal güvenlik numarasını. - Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | عنوان , رقم ضمان أجتماعي - كيف وصل إلى هنا ؟ |
| nasıl gelmiş o hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | ...اوه، لقد كنت ليس لدي ادنئ فكرة كيف وصل هذا الئ هنا |
| - Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف وصل الى هنا ؟ |
| Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف وصل إلى هنا؟ |
| Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف وصل إلى هنا ؟ |
| ...bu penisine nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف وصل هذا على قضيبه؟ |
| Bu eşyalar buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف وصلت كل هذه الأشياء إلى هنا؟ |
| Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف وصلت إلى هنا؟ |
| Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف وصلت الي هنا؟ |
| Bu şapka buraya nasıl gelmiş olabilir? | Open Subtitles | كيف أتت هذه القبعة إلى هنا؟ |
| Buraya nasıl gelmiş? | Open Subtitles | كيف دخل هذا الى هنا ؟ |