| Ama bovling arkadaşlarına göre adı Nasim Behzadi. | Open Subtitles | ولكن وفقا لأصدقائه البولينج، اسمه هو نسيم بهزادي. |
| Bu adamın adı Nasim ya da Esinti ama tayfunu andırıyor. | Open Subtitles | (إن اسم هذا الرجل (نسيم لكنه يشبه الإعصار |
| Nasim bir kahraman ama biz toplumda bizimle yaşayan kahramanlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نسيم) البطل، لكننا نحتاج الأبطال) للعيش في المجتمع معنا |
| Oğlun, Nasim, bana işimi yapmam için gerekli olan istihbaratı sağladı. | Open Subtitles | ابنك (نسيم)، ساعدني بأي معلومات كانت تلزمني للقيام بعملي. |
| Harika, çünkü Nasim'in evinden bir ambulans çağrıldı. | Open Subtitles | هذا جيد ، لإنه قد ورد مكالمة إلى الطواريء " من مكان إقامة " ناسيم |
| Nasim "Dust Devil" görevlerinden birine şahit olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن (نسيم) قد شهد إحدى مهمات "الضباب الضاري". |
| Nasim yarın ifade vermeye hazır. | Open Subtitles | أعتقد أن (نسيم) مستعداً لادلاء شهادته غداً. |
| FBI. Nasim Marwat, tutuklusunuz. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية، (نسيم مروت)، أنت رهن الاعتقال. |
| Nasim Dust Devil görevlerinin birine tanıklık yapmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن (نسيم) قد شهد إحدى مهمات "الضباب الضاري". |
| Nasim'e erişmek için mahkemeye dava açacağım. | Open Subtitles | سأقدّم طلباً للسماح لنا بالوصول إلى (نسيم). |
| Nasim'in söylediğine göre, Chris'in görevinde High Star'dan olmayan başka bir Amerikalı daha varmış. | Open Subtitles | قال (نسيم) إنه كان هناك أمريكي آخر في مهمّة (كريس) |
| Nasim, bu CIA ajanının onu camiden beri takip ettiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | ظن (نسيم) أن عميل الاستخبارات قد لاحقه من المسجد. |
| Nasim'i camiden itibaren takip eden bir adam arıyoruz. | Open Subtitles | إذن فنحن نبحث عن الرجل الذي لاحق (نسيم) من المسجد. |
| Nasim'i bulamıyorum, onu takip eden, yalnız dolaşan birini göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع إيجاد (نسيم)، فما بالك بشخص يلاحقه. |
| Nasim'in izini bulmasının tek açıklaması bu çünkü. | Open Subtitles | بهذه الطريقة فقط كان يستطيع تعقّب (نسيم). |
| Parktaki adamın kimliğini tespit etmek için Nasim'e ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج من (نسيم) التعرّف على الرجل الذي بالحديقة. |
| Fakat Nasim, eğer benim hakkımda birine birşey söylersen, bütün aileni öldürürüm. | Open Subtitles | ولكن يا (نسيم)، إن أخبرت أحداً عني، سأقتل عائلتك بالكامل. |
| Nasim Marwat, eve dönüş bileti karşılığında, görev hakkında hiçbir bilgisi... olmadığına dair bir ifade imzaladı. | Open Subtitles | وقّع السيد (نسيم مروت) على اقرار بانكاره لأية معلومة عن المهمّة مقابل تذكرة عودة للوطن. |
| Nasim Bakhash tarafından yönetiliyor. | Open Subtitles | تقوم " ناسيم بكاش " بالسيطرة عليها |
| Bende kim olduğunu biliyorum, Nasim. | Open Subtitles | " وأنا أعلم من أنتِ يا " ناسيم |
| Önceliğimiz Nasim'i bulmak. | Open Subtitles | " أولويتنا هي إيجاد " ناسيم |