| Neşelen, Bart. Millhouse'un hala gerçek bir arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | ابتهج يابارت، ميلهاوس لايزال يريد صديقاً مخلصاً |
| Neşelen oğlum. Bu bir nikah töreni, idam değil. | Open Subtitles | ابتهج أيها الولد العزيز انه زواج وليس عملية إعدام |
| Neşelen. Daha yaratıcı bir açıdan düşünmeyi dene, olur mu? | Open Subtitles | إبتهج , سوف تجد طرق إيجابيه أكثر للتفكير فى الموضوع |
| Neşelen, kurabiye! Kaza geçirmiş de olabilirdi. | Open Subtitles | ابتهجي قليلاً يا حلوة ربّما قد أصابهُ حادث |
| Neşelen çocuğum çünkü Cehennem'de nadir görülen bir imtiyaz elde etmek üzeresin. | Open Subtitles | إبتهجي يا طفلتي لأنك على وشك أن 'تجازي و هذا إمتياز نادر في الجحيم |
| Haydi Brian! Neşelen! | Open Subtitles | هيا براين, أبتهج |
| Neşelen. Bunun yarısı bizim. Zengin olduk. | Open Subtitles | نعم.ابتهج.نصف هذا المبلغ لنا نحن بالتاكيد اغنياء |
| Hadi Joe, Neşelen. Ne dersin, ikimiz kayak yapmaya bisiklet sürme... ip atlamaya... | Open Subtitles | هيا يا چو ابتهج ماذا تقول إذا ذهبتُ أنا وانت للتزلـ.. |
| Neşelen, benim tombul çocuğum. Her şeyin yoluna gireceğini hissediyorum. | Open Subtitles | ابتهج يا طفلي الداخلي الكبير، أشعر أن كل شيء سينتهي على خير |
| Neşelen evlat. Sana köpeklerin içindeki en azgın sokak köpeğini alacağız! Kıçını çiğ çiğ yiyecek! | Open Subtitles | ابتهج يا فتى، سنشتري لك أشرس كلب شوارع لديهم، سيعضك من مؤخرتك |
| Daha azıyla Fleming. Neşelen, Bay Fleming. | Open Subtitles | ابتهج ياسيد فلمينق أنا على وشك أن أعرض عليك وظيفة |
| Neşelen. Daha yaratıcı bir açıdan düşünmeyi dene, olur mu? | Open Subtitles | إبتهج , سوف تجد طرق إيجابيه أكثر للتفكير فى الموضوع |
| Acık Neşelen kaptan, zavallı kızdan bi çiçek alıver. | Open Subtitles | إبتهج يا كابتن إشتري وردة من الفتاة الفقيرة |
| Neşelen sevgili dostum. Dünyanın sonu değil ya bu. | Open Subtitles | الآن , إبتهج يا صديقى العزيز انها ليست نهاية العالم , أتعلم هذا |
| Neşelen anne. Gurur duymalısın. Dünyanın gelecekteki imparatorunu doğurdun. | Open Subtitles | ابتهجي وكوني فخورة،لقد ولدتي امبراطور العالم الجديد |
| Neşelen, Fairbanks, hadi. Emekli olunca lez olabilirsin... | Open Subtitles | ابتهجي يا حلوة، هيا بإمكانك أن تكونين سحاقية عندما تتقاعدين |
| "Neşelen biraz. Asla ölümden bahsetme. Başaracağız!" | Open Subtitles | ابتهجي ولاتذكري الموت سنعيش طويلا |
| Neşelen haydi! Artık buraya mahkum değilsin. | Open Subtitles | إبتهجي أنت لست معاقبة بعد الآن |
| Neşelen Krusty! | Open Subtitles | أبتهج , فلديك لمحة |
| Neşelen Karan, bir kaç parça kıyafet al! | Open Subtitles | إبتهجْ كاران، اشتري بَعْض الملابسِ |
| Neşelen, dostum. Dışarıda hala sofu kız kardeşler var ve canla başla çalışıyorlar. | Open Subtitles | افرح يا صاح فمازال لدينا سيدات السياسة المجنونات في الخارج |
| Neşelen mi, zenci olmak zor mu, sarılmak istiyorum mu, ha gayret mi? | Open Subtitles | "تشجع" أو "يصعب كونك رجلاً أسود" أم بحاجة إلى عناق" أم "بحاجة إلى ضمة"؟" |
| Tamam mı? Neşelen. | Open Subtitles | حسناً, كما تعلمين تشجعي |
| Neşelen biraz. Sonunda kendine ait bir odan olacak. | Open Subtitles | ابتهجى اخيرا سوف تصبح لك غرفه خاصه |
| Neşelen, satış yaptık. | Open Subtitles | ابتسم لقد قمنا بعملية بيع |
| Ah, hadı Neşelen bıraz. Belki hepatit falan kaparsın. | Open Subtitles | أبتهجي , ربما تصابين بمرض إلتهاب الكبد . |
| - Sadece milleti toplantı için bir araya getir ve Neşelen. | Open Subtitles | فقط جمّع الجميع لاجتماع الموظفين و كن سعيد لقد تم ذلك |
| Ye, iç ve Neşelen. Yarın ölebiliriz. | Open Subtitles | كلي وأشربي وكوني سعيدة من أجل موتنا في الغد |
| Neşelen, yeni haberlerim var. | Open Subtitles | ارفع معنوياتك لدي اخبار جيدة لك |