| Bunu görmen lazım! Çabuk! Aynı şeyi Nick'e de yapıyor! | Open Subtitles | لابد أن تأتى الان لترى هذا إنها تفعله مع نيك |
| Trubel Nick'e Chavez'in bu gruba dâhil olduğunu söyledi, değil mi? | Open Subtitles | تروبل اخبرت نيك أن شافيز مشاركة مع هذه المجموعة، أليس كذلك؟ |
| Trubel Nick'e Chavez'in bu gruba dâhil olduğunu söyledi, değil mi? | Open Subtitles | تروبل اخبرت نيك أن شافيز مشاركة مع هذه المجموعة، أليس كذلك؟ |
| Bana yardımcı olup cesedin göğsünü yardığı için Nick'e minnettarım. | Open Subtitles | . أقدر لنيك قيامه بعمل الشق التشريحي من أجلي |
| Bu kadar tahmin edilebilir olmak nasıl bir duygu? Nick'e işte olacağımı söyle. | Open Subtitles | ما إحساسك عندما أكشف كل حركاتك؟ قل لنيك أني سأكون في المكتب |
| Nick'e haber götürecek birisine de ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | ونحن نحتاج الى شخص ما لأعطاء فكرة عن الموضوع الى نيك |
| Onları Nick'e satacaktım, ama onu bulamadım. | Open Subtitles | انهم فى سيارتى كنت سأبيعهم الى نيك ولكننى لم أستطع الاتصال به |
| Oraya daha önce gittiğimizi Nick'e söylemeye cesaret edemedim. | Open Subtitles | لم يكن لدي الجرأة ، أن أخبر نيك أننا كنا هناك قريبا |
| Kendi işin hakkında benim kariyerim hakkında, geleceğimiz hakkında söylediğin her şey, tam Nick'e yakışır bir konuşmaymış. | Open Subtitles | أتعرف ,و كل ما تتحدث عنه هو عملك و مهنتي المستقبل هذا كلما كان نيك التحدث |
| - Bu biraz abartı olmaz mı? - Hayır. Asıl Nick'e yaptığı şey biraz abartıydı. | Open Subtitles | هذا إجراء متطرف لا الذى كانت تفعله مع نيك |
| Charlie Nick'e, Ryan'ı Sheila'nın ittiğini söylemiş. | Open Subtitles | أخبرَ تشارلي نيك بأنّ شيلا دَفعتْ رايان. |
| Nick'e hiçbir şekilde yakalanmamız lazım. | Open Subtitles | لايمكننا اعطاء نيك كل شيء ليضعه امام القاضي |
| Nick'e o kadar aşıktım ki ne kadardı, ölümüne. | Open Subtitles | لقد كنت أحب نيك تقريبا ماذا كان؟ للابد ؟ |
| Şunu al, gözüne koy ve Nick'e bak. | Open Subtitles | خُذْ هذا، أسكنَه إلى عيونكَ وتَنْظرُ إلى نيك. |
| Durumu önce Nick'e söylemeden sana söylemek doğru gelmedi. | Open Subtitles | لم أكن أشعر بأنه من الصواب إخبارك قبل إخبار نيك |
| Eli, Peder Sam dışında bir tek Nick'e havlamıyor. | Open Subtitles | الشخص الوحيد غير الأخ سام إلاي لن ينبح إذا رآه .. هو نيك |
| Bir sefer olsun karanlığı bırak ve Nick'e ışığı göster. | Open Subtitles | إجعل الظلام يرحل لهذه المرة فقط و أ{ي نيك الضوء |
| O da, neden Ambar'la Nick'e ikinci bir fırsat verilmedi? | Open Subtitles | حول لماذا لم اعطى لنيك وامبار فرصه |
| Ama bunu çocuğuma yapamam. Nick'e de. | Open Subtitles | لكن لا استطيع ان افعل ذلك للطفل او لنيك |
| Bu süveteri Nick'e örmüştüm. | Open Subtitles | طرزت لنيك هذه السترة |
| Nick'e sakla. | Open Subtitles | وفري تصرفك هذا لنيك |