|   Rena'nın konukları Kanal 83'ün tartışmalı başkanı Max Renn radyo karakteri Nicki Brand ve medya elçisi Profesör Brian O'Blivion.   | Open Subtitles |    وفي هذة الظهيرة ضيف رينا هو ماكس رين رئيس قناة الراديو 83 المثير للجدل والشخصية الاذاعية نيكي براند   | 
|   Sen ne dersin, Nicki? Sosyal olarak olumlu mu?   | Open Subtitles |    وماذا عنك يا نيكي هل هو نشاط اجتماعي ايجابي؟   | 
|   Az sonra, Nicki Brand'la Duygusal Kurtarma Şovu devam edecek.   | Open Subtitles |    سوف نعود مع نيكي براند وعرض انقاذ المشاعر فقط خلال دقيقة   | 
|   - Nicki Brand'ın onlarla işi olmadığını söylediler.   | Open Subtitles |    لقد قالوا ان نيكي براند ليست في مهمة من اجلهم   | 
|   Nicki Minaj, Bono'nun kemikleriyle ve post-Gen Y kültürünün, iskeletleriyle dişini karıştırıyor.   | Open Subtitles |    نيكى ميناج تلتقط أسنانها بعظام البونو والعظام الاخرى كثقافة ما بعد الجنرال.   | 
|   Bilinmeyen biri tarafından vurulan Nicki, Rachel Marron'un ablasıydı.   | Open Subtitles |    والتي أطلق عليها النار في مكان ناءٍ بجوار البحيرة على يد متسلل مجهول. إن نيكي هي الأخت الصغيرة للمغنية راشيل مارون.   | 
|   Sana Nicki'nin her istediğini aldığını söylemiştim, hatırladın mı?   | Open Subtitles |    أتتذكرعندماأخبرتك, كيف أن نيكي دائماً تأخذ ماذا تريد؟   | 
|   Poposundaki protezleri yerine oturtmaya çalışan Nicki Minaj'a benziyor. - Hadi, Ronnie!   | Open Subtitles |    انه يشبه نيكي ميناج وها هي تهز أردافها لتزرع كل حبوبها في المكان   | 
|   Yani bana Nicki Minaj tavırlarıyla karşı çıkmadığınız sürece seçmelerde görüşürüz.   | Open Subtitles |    بالطبع طالما انكِ لن تخرجي جنون نيكي ميناج علي   | 
|   Nicki'nin hafta sonu buraya taşınacağı için heyecanlıyım.   | Open Subtitles |    حسناً, انظر, أنا فقط متحمس أن نيكي ستعود نهاية الأسبوع   | 
|   Nicki'nin kısa sürede döneceğini beklediğimden birkaç ev kuralı çıkarmıştım.   | Open Subtitles |    أنا أتوقع أن نيكي ستنتقل هنا لفترة لذا, كتبت بضع قواعد جديدة في المنزل   | 
|   Bu kural Nicki'den çok senin ve o sevdiğin geceliğin için.   | Open Subtitles |    وهذا لا ينطبق على نيكي بقدر بقدر ما ينطبق عليك أنت وذلك الزي الذي تحبه   | 
|   Evet ama annesinin durumu iyi olmadığı için Nicki'nin canı sıkkındı.   | Open Subtitles |    نعم, لكن, تعلم, نيكي كانت منزعجة لأن أمها سيئة في نصائح الصحة   | 
|   Geçen gün Justin gideceği için annesinin Nicki'yi suçlu hissettirdiğinden bahsetti.   | Open Subtitles |    حسناً, اليوم الآخر جاستن قال أن والدة نيكي جعلتها تشعر بالذنب لمغادرتها   | 
|   Nicki'nin, eskiden J. Crew mankeni olan bir arkadaşı.   | Open Subtitles |    فقط شخص يعمل مع نيكي والذي اعتاد أن يكون عارض أزياء   | 
|   Nicki'yle birbirimize âşığız ve şimdi oraya geleceğim ve seni yamultacağım!   | Open Subtitles |    نيكي وأنا واقعان في الحب وسأقود إلى هناك وسأسقطك   | 
|   Nicki taşındığından beri lise aşkıyla beni aldattığına dair rüyalar görüyorum.   | Open Subtitles |    أنا أعني, منذ أن انتقلت نيكي بعيداً, أصبحت أرى هذه الأحلام بأنها تخونني مع حبيبها في الصف الثانوي.   | 
|   Paraya ihtiyacı varsa, neden Nicki dönene kadar burada çalışmıyor?   | Open Subtitles |    إذا أرادت بعض المال لم لا تعمل هنا حتى تعود نيكي للمدينة؟   | 
|   Nicki'yle daha çabuk yakınlaşamazdım bile.   | Open Subtitles |    مع نيكي, أنا لا أستطيع الاقتراب بالسرعة الكافية   | 
|   Ve Nicki'nin yerini dolduracak bir garsona ihtiyacımız vardı.   | Open Subtitles |    وتعلم أننا احتجنا لأحد ليغطي نوبة نيكي كنادلة   | 
|   Nicki okulda kahve satıyor, yardıma gideceğim.   | Open Subtitles |    "نيكى" تبيع القهوة فى المدرسة وأنا أساعدها فى هذا   |