| Bu Notta, kutuyu yarın gelecek olan Gabe Lewis'e saklamamız gerektiği yazıyor? | Open Subtitles | تقول هذه الملاحظة أن نترك الصندوق جانبا لجايب لويس والذي سيأتي غدا؟ |
| Notta ne yazıyor efendim? | Open Subtitles | ايها القائد، ماذا يوجد فى الملاحظة , سيدى؟ |
| Notta yazılanlar hakkında ne yapacağımı düşünmeden önce,... ..kim olduğunuzu bilmeliyim ve bunu size kim verdi? | Open Subtitles | قبل أى شئ , أود ان أفكر فى من طلب منى هذة الملاحظة اريد ان أعرف من أنت ومن الذى أعطاك هذة الملاحظة |
| Bıraktığı Notta sadece üzgün olduğu yazıyordu ama oldukça acı vericiydi. | Open Subtitles | كل ما ذكره في رسالته هو أنه آسف. وأنه كان يعاني الكثير من الألم. |
| Belli ki,Notta şimdi geçerli olmayan bazı gerçekler vardı. | Open Subtitles | عدد من الاحداث موجوده في الرسالة مثل اسم كلبها |
| Notta, "polis yok" yazıyordu. Riski göze alamayız. | Open Subtitles | الملاحظة قالت لا داعى لإخبار الشرطة لذا لا يمكننا المخاطرة |
| Notta büyük-büyük babamın ölümünü öğrenmem gerektiği yazıyordu. | Open Subtitles | الملاحظة قالت أنه يجب أن أعرف عن مصرع والد جدي |
| kapıdaki Notta sizin imzanız var . değil mi? | Open Subtitles | الملاحظة التي في صالة الأسهم تحمل توقيعك، صحيح؟ |
| Notta hamile olduğu kürtaj olduğu ve seni incitmek istemediği yazıyordu. | Open Subtitles | الملاحظة مكتوب فيها أنها حامل وقامتبعمليةإجهاض,ولا ترغببأذيتك.. |
| Sayfanın en altındaki Notta ne yazıyor? | Open Subtitles | ماذا تقول الملاحظة في الجزء السفلي من الصفحة؟ |
| Babanın bir şey olursa açman için verdiği Notta... | Open Subtitles | تلك الملاحظة التي أعطاك إياها أباك الملاحظة التي كان عليك فعلها إذا حدث أيّ شيء له |
| Bıraktığı Notta ilginç bir koku farkettim. | Open Subtitles | لاحظت رائحة غريبة على الملاحظة التي تركها |
| En azından bu rahatlatıcı Notta kendime söyleyip durduğum bu. | Open Subtitles | أو هذا ما أقنع نفسي به، لذا وبعد هذه الملاحظة المطمئنة |
| 10 Ağustos, 9.15 te. Notta yazıyor. | Open Subtitles | عشر أغسطس/ 9.15 صباحا هذا ما فى الملاحظة |
| Tüm bildiğim, annesine bıraktığı Notta söylemişti, yani... | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو ما تركه في تلكَ الملاحظة |
| Bu Notta ne diyecektin? | Open Subtitles | وتلك الملاحظة الصغيرة سوف تقول ؟ |
| Bırakılan Notta istedikleri şeyi bildiğiniz yazıyor. Belli ki para. Parayı bulmalıyız. | Open Subtitles | لقد ذكرت الملاحظة بأنكِ عرفتِ ما أرادوه - المال كما هو واضح، علينا العثور على المال - |
| İçindeki Notta "Benimle evlenir misin?" yazıyor. | Open Subtitles | و الملاحظة التي بداخلها تقول " هل تتزوجيني " |
| Notta terk edilmiş bir garajda buluşalım yazıyordu. | Open Subtitles | قال في رسالته أن أقابله في ذلك المرآب المهجور |
| Notta yazdığı gibi, beni bir arkadaşın gönderdi. | Open Subtitles | كما كتبته في الرسالة صديق لك أرسلني |
| Notta pastel renkte, şömizye bluz giymemizi söylemişlerdi. | Open Subtitles | قالت الرسالة فستان باستل بقميص يصل إلى الخصر |
| En sevdiğim Notta bir adam, ruhsal bir kış uykusundan uyanmış gibi hissettiğini söylüyordu. | TED | أفضل ملاحظة كانت من شاب قال أنه شعر وكأنه استيقظ من سبات عقلي. |