| O pisliğin kafamı tuvalete sokmasına izin verdin! | Open Subtitles | لقد تركت ذلك الوغد بأن يضع رأسي على المرحاض |
| Hayatının sonuna kadar O pisliğin minyatür hâliyle yaşamak zorunda kalırdın. | Open Subtitles | حينها ستربين نسخة مصغرة عن ذلك الوغد طوال حياتك |
| O pisliğin gözümüzün önünde çıkmasından nefret ettiğimi söylemeliyim. | Open Subtitles | أنا أكره أن أجعل هذا الوغد يظن أنه حصل على مواصلة مجانية |
| O pisliğin Lyme hastalığına yakalandığı çok açık. - Ne? | Open Subtitles | من الواضح أن هذا الوغد يعاني من مرض جلدي |
| Yaptım tabii. O pisliğin evine gidip, gördüğüm her şeyi kırdım. | Open Subtitles | بالطبع فعلتُ ذلك، ذهبتُ إلى منزل ذلك الحقير وحطمتُ كلّ شيء رأيته. |
| O pisliğin silahlarımı tekrar çaldığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقولين لي أن ذلك الحثالة سرق أسلحتي مجدداً ؟ |
| Bu sondu! O pisliğin beni bir daha halk içinde becermesine izin vermiycem ! | Open Subtitles | هذه المرة الاخيرة التي سأجعل بها ذلك اللعين أن يلمس مؤخرتي |
| O pisliğin buradan aşağı düşmesine izin ver. | Open Subtitles | دع ذلك الوغد يندفع صارخاً في الأدغال |
| Söyle O pisliğin adını! | Open Subtitles | اخبريني اسم ذلك الوغد |
| O pisliğin hiçbir şeyi yok. | Open Subtitles | ذلك الوغد خسر كل ما لديه. |
| O pisliğin tekrar kaçmasına izin veremem Jethro. | Open Subtitles | لن أرى ذلك الوغد يهرب بعيدا مجددا يا (جيثرو) |
| Biz mi? O pisliğin burnu kırıldığı için mi? | Open Subtitles | لأنها كسرت أنف ذلك الوغد. |
| O pisliğin başka bir kızı pansiyona götürdüğünü öğrendiğimde bu anlaşmayı bozan hareketiydi. | Open Subtitles | عندما علمت أن ذلك الوغد (سيأخذ فتاة أخرى إلى نُزل (ليزي و التي تعتبر آخر خطوه بعلاقته بي |
| Benden hoşlanmayabilirsiniz ama yine de size yardım edeceğim çünkü O pisliğin yakalanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أهزأ بي كما تشاء لأنني أريد القبض على هذا الوغد |
| O pisliğin sigorta şirketinden para çaldığını anlamış olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون قد اكتشفت أن هذا الوغد كان يسرق الأموال من شركتها |
| O pisliğin kim olduğunu öğreneceğim. | Open Subtitles | انا ذاهب لكى اعرف من هو هذا الوغد |
| İşler boka sardığında O pisliğin tekrar taşınmasına yardım etmeyeceğim. | Open Subtitles | عندما يتخرب كل شيء، لن أساعد ذلك الحقير في الإنتقال مجدداً. |
| - Yaptığı şeyin O pisliğin yanına kalmasına izin veremezsin. - Kurban olmayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدعي ذلك الحقير ينجو بفعلته لن أكون بموقع الضحية |
| O pisliğin yüzüne baktığımı unutmuşum. | Open Subtitles | حدّقتُ في وجهِ ذلك الحقير |
| Ve herkes içeri attığımız O pisliğin sokaklara nasıl salındığını bilmek isteyecek. | Open Subtitles | وكلّ شخص سيرغب في معرفة كيف صار ذلك الحثالة الذي احتجزناه طليقا في الشارع |
| Harika insan Monty, O pisliğin minibüse taktığı bir düzine plaka buldu. | Open Subtitles | لذا (مونتي)، شخص عجيب وجدت عدة لوحات ترخيص قد وضعها ذلك الحثالة على الشاحنة. |
| Bu sondu! O pisliğin beni bir daha halk içinde becermesine izin vermiycem ! | Open Subtitles | هذه المرة الاخيرة التي سأجعل بها ذلك اللعين أن يلمس مؤخرتي |