| Harika. Çünkü benim dairem küçük ve Oda arkadaşım biraz denyo. | Open Subtitles | عظيم ، لأن شقتي صغيره جدا جدا و شريكة غرفتي حمـقـاء |
| Buraya yeni geldim, Oda arkadaşım henüz ortaya çıkmadı. | Open Subtitles | أنا فقط هنا. شريك غرفتي لم يظهر حتي الان |
| Hayır, Oda arkadaşım sevgilisinin yanına taşındı. Onlara yardım etmeliydim. | Open Subtitles | كلا، رفيقتي بالسكن انتقلت برفقة صديقها، وكان علي مساعدتهما |
| Bu benim Oda arkadaşım, Denise. Gürcistan'dan buraya yeni geldi. | Open Subtitles | هذه شريكتي بالسكن , دينيس لقد جاءت لتوها من جورجيا |
| Ve sonra bir gece, Oda arkadaşım bana hocanın onu istismar ettiğini söyledi. | Open Subtitles | منعزل. وبعد ذلك ذات ليلة، زميلي في الغرفة قال لي بأنّ المدرّب تحرش به. |
| Eğer Oda arkadaşım, geçen hafta Lagos hastanesinde gerçekleştirilen kalp operasyonunu bilseydi ne olurdu? | TED | ماذا لو أن شريكتي في الغرفة علمت عن عملية القلب التي أُجريت في مستشفى لاغوس الأسبوع الماضي؟ |
| Çünkü eskiden Oda arkadaşım olan biri cuma akşamları bir grupla çalıyor. | Open Subtitles | لأن هذا الرجل الذي كان شريكي في السكن يعزف في فرقة موسيقية ليلة الجمعة |
| Dikkatinizi çekerim, üniversite Oda arkadaşım benim çok | Open Subtitles | الآن هلا أعرتموني انتباهكم؟ أريد من رئيسكم ان يعلم ان شريكي في الغرفة |
| Oda arkadaşım olmadan ya da kapı görevlileri fark etmeden. | Open Subtitles | دون زميلتي في الغرفة أو أن يلاحظ حراس البوابة. |
| Hey, Oda arkadaşım, Dr. Robot... beni duştaki bazı üniversiteli kızları kaydederken bastı. | Open Subtitles | زميلي بالغرفة الدكتور روبرت أمسك بي وأنا أسجل بعض الأشرطة |
| Biraz eğlenelim mi Oda arkadaşım? | Open Subtitles | أتريد أن تحضى ببعض المرح, يا رفيق غرفتي ؟ |
| Oh, düşünüş tarzını beğendim, Oda arkadaşım. | Open Subtitles | أحب الطريقة التى تفكرين بها يا رفيقة السكن |
| UCLA'de saf bir öğrenciyken bir Oda arkadaşım vardı. | Open Subtitles | "عندما كنت ساذجة في بداية وصولي ل "لوس أنجيلوس كانت لدي رفيقة سكن |
| Ama Brown'daki Oda arkadaşım harika olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكن شريكة غرفتي في براون معجبة بالرياضة الكبيرة |
| Sanırım Oda arkadaşım birine zarar vermeden onu da alıp, gitmeliyim. | Open Subtitles | ربما يجب أن أحضر شريكة غرفتي إلى البيت قبل أن تؤذي أحداً |
| Oda arkadaşım Stephanie bu sabah zar zor şifonyere ulaşabildi. | Open Subtitles | شريكة غرفتي ستيفاني بالكاد تتعدى الخزانةَ هذا الصباحِ. |
| Bir saniye, bu yeni Oda arkadaşım olmalı. | Open Subtitles | انتظرى، هذا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ شريك غرفتي الجديد. |
| Eski Oda arkadaşım, Nate Blecharczyk, mühendislik kurucu ortağı olarak katıldı. | TED | شريك غرفتي القديم "نيت بليتشارزك"، أنضم بصفته شريكاً مؤسساً في مجال الهندسة. |
| Oda arkadaşım araba kullanamıyor bile. Üstelik o hasta. | Open Subtitles | رفيقتي بالسكن لا تعرف القيادة، بالإضافة إلى أنها مريضة |
| Evet, ben Laura Johnson ve bu da Oda arkadaşım Sara. | Open Subtitles | نعم, أنا لورا جونسون و هذه شريكتي بالسكن, ساره |
| Üniversiteden Oda arkadaşım ve iş ortağım. | Open Subtitles | . إنه زميلي في الغرفة و زميلي في الجامعة |
| Ya eğer, Oda arkadaşım, yakın zamanda Nijerya mahkemesine giderek, pasaportlarını yenilemek isteyen kadınların kocalarının onayını almasını gerektiren gülünç bir kanunu kaldırmaya çalışan genç avukatı tanısaydı ne olurdu? | TED | ماذا لو علمت شريكتي في الغرفة عن المحامية التي ذهبت مؤخراً الى المحكمة في نيجيريا لتتحدى القوانين السخيفة التي تتطلب من المرأة أن تنال رضى زوجها قبل تجديد جواز سفرها؟ |
| Yani Oda arkadaşım öyle demişti. | Open Subtitles | أو كما يقول شريكي في السكن الذي كان يثرثر كثيرًا |
| Ama bilirsin, gece yarısından sonra Oda arkadaşım uyuyunca gel. | Open Subtitles | ولكن بعد منتصف الليل عندما ينام شريكي في الغرفة |
| Oda arkadaşım bunun ezikçe olduğunu söyledi ama onun eziklik çıtası çok yüksek çünkü bu hiç ezikçe değil. | Open Subtitles | زميلتي في الغرفة قالت أن هذا سخيف لكن واضح أن مقياسها للسخافة مخطيء جدا هذا غير سخيف مطلقا! |
| Oda arkadaşım haftalardır odasından çıkmıyormuş. | Open Subtitles | لا أظن أن زميلي بالغرفة ترك الغرفة منذ أسابيع |
| Arkadaşım, eski Oda arkadaşım ve başımın belası. | Open Subtitles | صديقي, و رفيق غرفتي السابق, و جنرال الجحيم |
| O zaman gel bakalım Oda arkadaşım. | Open Subtitles | تفضلى يا رفيقة السكن |
| Kolejde benimde bir Oda arkadaşım vardı. | Open Subtitles | تعرفين كان لدي رفيقة سكن في الكلية مرة |
| Eğer Oda arkadaşım, yakın zamanda kendine yapma saç satma işini kuran, hırslı muhteşem saç örgücümü tanısaydı ne olurdu? | TED | ماذا لو أن شريكتي في الغرفة علمت عن مصففة الشعر الطموحة، التي بدأت للتو عملها الخاص ببيع وصلات الشعر؟ |
| Mirasyedi Oda arkadaşım beni gammazladı. Demek adımı konuşmacı listesinde gördün. | Open Subtitles | رفيق الغرفة السخى قد ظهرت حقيقته رأيت إسمى على لوحة المحاضرات |