| Objektif olamıyor. odaklanmasını sağlamalıyım. | Open Subtitles | لم يكن يتصرف بموضوعية كان عليَ فقط ان أجعله يركز |
| Sundance'a gidecek filmi için yeteri kadar bu projeye odaklanmasını sağlamıştı. | Open Subtitles | لقد جعلت جوليان يركز قليلا لكى يحصل على فيلم |
| Kalp atışlarımı yavaşlatmak için Ninja odaklanmasını kullandım. | Open Subtitles | لقد إستخدمت تركيز النينجا لكي أبطئ نبضات قلبي. |
| Onun hatırlamasını sağla, odaklanmasını sağla bu dönüşümü yavaşlatacaktır. | Open Subtitles | قم بتذكيرها ابقها في حالة تركيز هذا الذي سَيَمنعها من التحول |
| Demek istediğim şu ki; onun okuluna, geleceğine, kendisine odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدها أن تركز على نفسها ، و على مستقبلها في المدرسة ، و ربما بعدها في الجامعة |
| Onun asıl önemli olan şeye odaklanmasını sağlamak haftalarımı aldı. | Open Subtitles | استغرقت أسابيع ريثما وجّهت تركيزه لما يهم فعلًا. |
| En güçlü birliklerimizin büyük çoğunluğunun tamamen Berlin'e odaklanmasını sağlamak için Valkyrie'yi yeniden yazıyorum. | Open Subtitles | إنني أعيد كتابة فالكري لأوجه الاغلبية من أقوى وحداتنا لتركز على نحو كلي على برلين |
| Doğru. Biz de tam burada yanı başındayız zaten Walter. Herkesin vakaya odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | صحيح،ونحن هنا بالفعل معك والتر أريد فقط من الجميع أن يركز على القظية |
| Şu herife odaklanmasını söyle. | Open Subtitles | اللعنة, يا رجل قل لهذا الشخص أن يركز |
| Bahattar'ın işine daha iyi odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد لـ (باهاتار) أن يركز أكثر في حقوله. |
| Herkesin buraya odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد من الجميع أن يركز هنا |
| Onun odaklanmasını sağlamam lazım. | Open Subtitles | أريده أن يركز. |
| Başkanın Çin'e odaklanmasını istiyoruz, donma ve protestolarla dikkatinin dağılmasını değil. | Open Subtitles | نريد تركيز الرئيس على الصين، وليس مشتتاً بإعطاء الإذن والإحنجاجات |
| Kızın daha önemli şeylere odaklanmasını sağla. | Open Subtitles | عليكَ أن تبقي تركيز فتاتك على الأمور الأكثر أهمية |
| İnsanın iyice odaklanmasını gerektiriyor. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك يتطلّب تركيز تام. |
| O dahi beynin işe odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدكَ أن تركز دماغك العبقري هذا على عمالك |
| Kaybolmadan önce her elemanın onu bulmaya odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان تركز كل الموارد على إيجاده قبل ان يختفي |
| Sonra da Bayan Hanaoka'ya iyi bir mazeret bulduktan sonra polisin ona odaklanmasını sağladın. | Open Subtitles | ثم تركت الشرطة تركز ...(على السيدة (هاناوكا بعد أن قدمت لها حجة غياب |
| İkinizin de odaklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | صحيح؟ اريد من كلاكما ان يستجمع تركيزه |
| Onu yönlendirmeli, odaklanmasını sağlamalıyız. | Open Subtitles | علينا إرشاده والحفاظ على تركيزه. |
| Vince bu akşam Jimmy Kimmel'a çıkıyor. odaklanmasını sağlamam gerekiyor. | Open Subtitles | (فينس) سيمر بـ(جيمي كيمل) الليلة علي الحفاظ على تركيزه |
| Bu onun başka şeye odaklanmasını sağlar. | Open Subtitles | هذا سيعطيها أمرا لتركز عليه |