| Farmer, erişkin bir erkeği oturma odasında, yerde baygın bulmuş. | Open Subtitles | حدد المزارع ذكر بالغ فاقد الوعي على أرضية غرفة الجلوس |
| Josh ceketin yatak odasında yerde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قال جوش أن الجاكيت كان على أرضية غرفة النوم |
| - Çocuğumun odasında yerde yatmayacaksın. | Open Subtitles | شكراً لك لن تنامي على أرضية غرفة نوم ابنتي |
| Trevor'ı ziyarete gittiğimde, onu yatak odasında yerde buldum sonunda huzura kavuşmuştu. | Open Subtitles | فى يوم عيد ميلاده الواحد والعشرين وجدته راقدآ على أرضية غرفة نومه أخيرآ في سلام |
| Kocası gözlüklerini yatak odasında yerde buldu. | Open Subtitles | ووجد زوجها نظارتها على أرضية غرفة النوم |
| Bunu Papa'nın yatak odasında yerde buldum. Herhalde gözünden kaçtı. | Open Subtitles | وجدت هذا على أرضية غرفة الـ "بابا" وهو شئ غفلت أنت عن أيجاده |
| Frank, Liam'ı yatak odasında yerde kanlar içinde bulduğunu söyledi ve tişörtünün kana bulanmış olmasının sebebi de buymuş. | Open Subtitles | قال (فرانك) أنه وجد (ليام) على أرضية غرفة نومه مغطى بالدماء (ولهذا كان قميص (فرانك ملطخاً بالدماء |
| - Yatak odasında yerde. | Open Subtitles | على أرضية غرفة النوم |