| Ve bu da Başkanımız Charles Ohara, Saint-Jones'un torunu Leydi Scarlet. | Open Subtitles | وهذه هي حفيدة رئيسنا (تشارلز أوهارا) مؤسس مجموعتنا ، الآنسة (سكارليت) |
| Ohara Şirketler Grubu etiketiyle. | Open Subtitles | وطبعاً سيسجل عليها علامة مجموعة (أوهارا) |
| Ohara Şirketler Grubu'nu duymuştum. Kuzey-Güney Savaşı sırasında, iki tarafa da silah satmışlardı. | Open Subtitles | أثناء الحرب الأهلية باعت مجموعة (أوهارا) الأسلحة للشمال و الجنوب ، و هاهم قد كونوا ثروه |
| Yalnızca senin baban ve Ohara şirketindekiler mucit veya bilim adamı değil. | Open Subtitles | أباك وجدك ليس الوحيدان هنالك مخترعون آخرون خارج مؤسسة (أوهارا) |
| Ohara Şirketler Grubu'nu uzun zamandır izliyoruz. | Open Subtitles | كنا نراقب مؤسسة (أوهارا) و عائلتك منذ فترة |
| Bizler Birleşik Devletler'deki Ohara Şirketler Grubu'nu temsilen geldik. | Open Subtitles | نحن جمعية (أوهارا) من الولايات المتحدة |
| Pardon. Ben Ohara Şirketler Grubunun yöneticisi Archibald Simon | Open Subtitles | أعذرني ، أنا مدير مجموعة (أوهارا) آرتشيبالدسايمون... |
| Ohara Şirketi'nin Kalesi. | Open Subtitles | عندما يقول قلعة يعني منظمة (أوهارا) |
| Ohara Şirketi'nin temsilcisi olarak hepinize teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | و بصفتي ممثلاً لمجموعة (أوهارا) أشكركملأخذمن وقتكمو... |
| İsmi Finbar Ohara hapisten kaçmış kasap olarak da bilinen bir katil. | Open Subtitles | "يُدعى (فينبار أوهارا)..." "والقاتل الهارب يُلقب أيضا بالجزار" |