| Klonazepam, lamotrijin, quetiapine, venlafaksin hidrokodon, oksikodon ve kodein. | Open Subtitles | "كلونازيبام"، "لأموتريجين" "كوتايبين"، "فينلافاكسين" "الهيدروكودون"، "أكسيكودون" و "الكوديين" |
| Larry Zebalusky adına bir hasta için oksikodon reçetesi. | Open Subtitles | روشتة لأجل أكسيكودون للمريض (لاري زبلسكي) |
| oksikodon, ritalin, vikodin, adderall, yıkım engelleyiciler ve daha önce hiç görmediğim renklerde bir sürü hap. | Open Subtitles | أوكسي " ، " ريتس " ، " فيكز " ، " آدس " ، مُثبطات " والعديد من الألوان التي لم أرها من قبل |
| Cal Warren'in, Dr. Antonia Ezralow tarafından yazılan reçeteli bir oksikodon'u varmış. | Open Subtitles | إن (كال وارين) كان لديه وصفة للـ(أوكسي كودون)... . مكتوبة من الد. |
| Bunlara ek olarak, doktorun dediğine göre kanındaki oksikodon oranı diğer kızlara verilenin yarısı kadar. | Open Subtitles | مع ذلك، قال طبيبكِ أنّكِ تلقيتِ نصف جرعة من الأوكسي اللآتي تلقته الفتيات الأخريات، |
| 32 oksikodon hapı vardı ve reçetesi yoktu. | Open Subtitles | لديها 32 أوكسيكودون ولم يكونوا موصوفون لها |
| İkisinin de kanında yüksek oranda oksikodon varmış. | Open Subtitles | كلاهما كان لديه مستويات عالية من الأوكسيكودون في جسديهما |
| Söylesenize, bu günlerde ne kadar oksikodon reçetesi yazıyorsunuz? | Open Subtitles | اوكسي سكريبت تكتبونها هذه الايام ؟ |
| Dr. House bir reçete aldı ama bu oksikodon için değildi. | Open Subtitles | لقد أخذ دكتور (هاوس) عقاراً لكنه لم يكن أكسيكودون |
| Larry Zebalusky adında bir hasta için oksikodon reçetesi. | Open Subtitles | روشتة لأجل أكسيكودون للمريض (لاري زبلسكي) |
| Dr. House bir reçete aldı, fakat oksikodon için değildi. | Open Subtitles | لقد أخذ دكتور (هاوس) عقاراً لكنه لم يكن أكسيكودون |
| Cebimde karaborsadan aldığım bir paket oksikodon var. | Open Subtitles | (لدي كيس به مخدر الـ(أوكسي من السوق السوداء في جيب سترتي |
| - Ve oksikodon. | Open Subtitles | (و (أوكسيكودون - (أوكسي)، (روكسي) - |
| Evet, evet. oksikodon yok artık. | Open Subtitles | أجل، أجل، لا (أوكسي) بعد الآن. |
| Mesajları görüyorum, ama bunlar oksikodon müşterilerinden aldığı mesajlar, başkasından değil. | Open Subtitles | أنا أري رسائل ولكن كلها من عملاء يريدون شراء الأوكسي |
| Birkaç tane oksikodon yazayım o zaman. | Open Subtitles | أن أعطيك بعض الأوكسي |
| Eğer oksikodon götürmezsek almaya buraya gelirler. | Open Subtitles | ما لم نسلّمهم (الأوكسي)، سيجيئون بحثًا عنه. |
| Görünüşe göre hedeflerinde oksikodon varmış. | Open Subtitles | يبدوا أنهم استهدفوا مسكنات أوكسيكودون. |
| Codones da olur. Amoksisilin, oksikodon. | Open Subtitles | و"الكودون"، وكذلك "الأموكسلين" و"أوكسيكودون". |
| Gönülsüz ortaklarına oksikodon veriyor. | Open Subtitles | انه يستخدم الأوكسيكودون ليخدر شركائه الغير راغبين بالمشاركة |
| Eddie bana oksikodon verirdi. | Open Subtitles | ايدي) أعتاد أن يعطيني اوكسي) |
| Dr. Black, Skylar için oksikodon getirdim. | Open Subtitles | د. (بلاك), لدي الـ(أوكسيكونتين) لـ(سكايلر) |
| - Ben Bowers'a oksikodon yazdı ve Ben Bowers aşırı doz oksikodon'dan öldü. | Open Subtitles | لقد كتب وصفة الكيسكودوني لبن وبن توفى بسبب الجرعة الزائدة من هذا الكيسكودوني. |