| Bu çöplüğü son kelimesine kadar okudum ve bu bok parçası yüzünden Bir daha asla okumayacağım. | Open Subtitles | قرأت كل كلمة من هذا الكتاب التافه وبسبب هذه القذارة، لن أقرأ مجدّداً |
| Hiçbir şey okumayacağım. | Open Subtitles | وستقرأه أمام التلاميذ في صفي لن أقرأ شيئا |
| Biliyor musun, artık sana kitap okumayacağım.. | Open Subtitles | يالك من خنزير ليكن بعلمك، لن أقرأ لك بعد الآن |
| Nasıl olsa okumayacağım. Eee, sanırım bu sizi buradaki en zeki insan yapıyor. | Open Subtitles | أنا لن أقرأه على أية حال. إذا، أعتقد أن هذا يؤهلك لتصبحي أكثر شخص لامع هنا. |
| O aziz çocukların kitabını bir daha okumayacağım. | Open Subtitles | هناك كتاب أطفال محبوب لن أقرأه أبدا ً |
| Bu saçmalığı okumayacağım. | Open Subtitles | يارجل انا لن اقرأ هذا الهراء .. |
| O orospu evladının yolladığı hiç birşeyi okumayacağım. | Open Subtitles | انا لن اقرأ ماذا ارسل إلي هذا النذل |
| Hiçbir şeyi okumayacağım, hiçbir şeyi imzalamayacağım. | Open Subtitles | لن أقرأ شيئاً ولن اوقع شيئاً إن استمر هذا الاجتماع أكثر من 5 دقائق |
| Senin adına FBI'dan iyilik istememin benim için bir sakıncası yok ama bir de senin için okumayacağım. | Open Subtitles | لن أمانع طلب المباحث خدمة باسمك لن أقرأ الملف لك أيضاَ |
| Puf çöreğim gelene kadar haberleri okumayacağım. | Open Subtitles | لن أقرأ الأخبار حتى أحصل على فطيرتي |
| Bu saçmalığı okumayacağım. Konuşmam bitti. | Open Subtitles | لن أقرأ هذا الهراء، انتهى الخطاب |
| Liste var, hepsini okumayacağım. | Open Subtitles | لديك القائمة، وأنا لن أقرأ كل شيء. |
| Tabiki de, o mektubu okumayacağım. | Open Subtitles | أعني، لن أقرأ هذا الخطاب بالتأكيد |
| 187. sayfa? Sana o şeyleri okumayacağım. | Open Subtitles | الصفحة 187 لن أقرأ الأجزاء الجسدية لك |
| Aslında, "Hayvanat Bahçesi işletsem" adlı kitabı okumayacağım. Onun yerine, çok özel bir mektubu okuyacağım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لن أقرأ "لو أدرتُ حديقة حيوان" الآن، بل سأقرأ رسالةً مميّزةً جدّاً. |
| Tamam, bunun hepsini okumayacağım. | Open Subtitles | ...الذي هو ليس كثيرا لطلبه حسنا , لن أقرأ كل هذا |
| - Bunu siz gelmeden okumayacağım. - Hakikaten okumayacak. | Open Subtitles | لن أقرأه دون وجودكم - صدقاً، لن يفعل - |
| Ama onu okumayacağım. | Open Subtitles | لكني لن أقرأه |
| - Kızcağızın e- mail'ini okumayacağım. | Open Subtitles | انا لن اقرأ بريد تلك الفتاة الإلكتروني! |
| İlettiğiniz sağlık problemlerinizi yüksek sesle okumayacağım. | Open Subtitles | لن اقرأ هذا بصوت عال |
| okumayacağım. | Open Subtitles | لن اقرأ تلك البطاقة |