| Bir kadına tecavüz eden tek kollu birinin yakalandığını bir yerde okumuştur. | Open Subtitles | قرأ في مكان ما، أنك أعتقلت رجل أكتع بتهمة الأعتداء على إمرأة. |
| Eğer bulmuşsa muhtemelen kitabını da okumuştur, | Open Subtitles | من المحتمل أنه قد قرأ كتابك إذا كان بإستطاعته أن يجده |
| Belki bir yerlerde okumuştur, ki faydası da oldu. | Open Subtitles | ربما قرأ شيئا في مكان ما ما ساعده على ذلك |
| Belki bir yerlerde okumuştur, ki faydası da oldu. | Open Subtitles | ربما قرأ شيئا في مكان ما ما ساعده على ذلك |
| Majesteleri okumuştur diye düşünüyordum-- | Open Subtitles | ..أعتقد بأن جلالتك قرأها للتو |
| Ama buradaki her erkek o dediğim kitapları okumuştur. | Open Subtitles | وأن كل رجل هنا قرأ ما هو مكتوب هناك |
| Bahse girerim muhtemelen "Gerbil" dergisini okumuştur. Ve sen de kapak olmuşsundur. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه قرأ مجلة "الدمامل" فوجدك على الغلاف |
| Ama belki adınızı bir yerlerde okumuştur. | Open Subtitles | ولكن ربّما قرأ اسمك في مكان ما |
| İntihar haberlerini okumuştur belki de. | Open Subtitles | ربما قرأ عن حوادث الانتحار |
| Belki bizim e- posta'yı okumuştur. | Open Subtitles | من المحتمل أنه قرأ رسالتنا |
| Bu kitapların her birini okumuştur. | Open Subtitles | لقد قرأ كل تلك الكتب |
| Ve bazılarınız muhtemelen Malcom Gladwell'in yeni kitabı Outliers'ı okumuştur. Onun başarı teorisini duymuşsunuzdur, 10,000 saatlik başarı teorisi. | TED | والبعض منكم قد قرأ على الأرجح كتاب مالكولم جلادويل الجديد "القيم الشاذة" (Outliers) وسمعتم عن نظريته عن النجاح نظرية الـ ١٠,٠٠٠ساعة للنجاح. |
| O teknikleri sonradan okumuştur. | Open Subtitles | - ربما قرأ عنها فيما بعد |
| O teknikleri sonradan okumuştur. | Open Subtitles | - ربما قرأ عنها فيما بعد |
| Belki dosyanı okumuştur. | Open Subtitles | -قد يكون قرأ ملفّكِ |
| Hepsini okumuştur o. | Open Subtitles | سيكون قد قرأها كلها |