| Ancak her gün gazetede teknolojinin yıkıcılığına teslim olan şirketleri okuyoruz. | TED | لكننا نقرأ في الصحف كل يوم عن شركات تتعرض لاختلال التكنولوجيا. |
| Her gün, silahlı saldırılar, eşitsizlik, hava kirliliği, diktatörlük, savaş ve nükleer silahların yayıldığını okuyoruz. | TED | نقرأ كل يوم، عن حوادث إطلاق نار عدم المساواة والتلوث والدكتاتورية والحرب وانتشار الأسلحة النووية. |
| Bunu TV'de görüyoruz, gazetede okuyoruz. | TED | نشاهد هذا على التلفاز، نقرأ عنه في الصحف. |
| Bu hafta kitap kulübünün en iyi kitabını okuyoruz. | Open Subtitles | قرأنا أفضل كتاب فى نادى الكتب هذا الأسبوع |
| Tum siyahlarin kitaplarini okuyoruz. | Open Subtitles | إننا ندرس هذه الوحدة الأدب السوداء الكاملة |
| Bilgilerinizi okuyoruz, sizi tekrar görmek güzel. Sizi görmekde güzel, Huston. | Open Subtitles | نحن نقرأ إحداثياتكم من الجميل رؤيتكم مرة أخرى |
| Hayır. Dersimizde Sevgilim ve Hamburgerim kitabını okuyoruz. | Open Subtitles | كلا، في صفنا، نحن نقرأ هذا الكتاب ويدعى: |
| Aynı şeylerden hoşlanıyoruz, aynı kitapları okuyoruz ve aynı tip müzkleri dinliyoruz. | Open Subtitles | نحن نحب نفس الأشياء نقرأ نفس الكتب و نستمع لنفس النوع من الموسيقى |
| Ders biyoloji. Neden Vampir Günlükleri'ni okuyoruz? | Open Subtitles | هذا علم الأحياء لماذا نقرأ في يوميات مصاصي الدماء؟ |
| Yaptığımız iş bu, beyler. İnsanları okuyoruz. | Open Subtitles | ما نفعله أيها السادة، هو أننا نقرأ ردود أفعال الناس. |
| Annem ve ben bu aralar deli gibi kitap okuyoruz. | Open Subtitles | على الأرجح بصوت مرتفع أنا وأمي كنا نقرأ بعض الكتب مؤخراً |
| Yani, senin ve benim diplomalarımız var kitap okuyoruz, akademik düzeyde akıllıyız. | Open Subtitles | أقصد ، أنا وأنتي لدينا شهادات نقرأ كتب نحن أكاديميون أذكياء |
| - Teşekkür ederim. - Evet, yani, köşeni okuyoruz. | Open Subtitles | شكراً لك نعم, أعني, نقرأ العمود الخاص بك |
| Saat öğlen 2, pijamalarımlayım, gazetemizi okuyoruz. | Open Subtitles | إنّها الثانية ظهراً، وما زلتُ ارتدي ثياب النوم. إننا نقرأ الجريدة. |
| ve birisini öldürmüş olabilecek birisinin tamamlanmamış romanını okuyoruz... | Open Subtitles | ونحن نقرأ رواية غير مكتمله لشخص لربما قام بقتل |
| Her gün, gençlerin fikir ve tutkularıyla değişim için savaştığını okuyoruz; sosyal değşim, siyasi değişim, topluluklarında değişim. | TED | كل يوم، نقرأ فيه عن شباب يقودون أفكارهم ورغباتهم للكفاح من أجل التغيير، من أجل التغيير الاجتماعي والسياسي، والتغيير في مجتمعاتهم |
| Ayrıca piramide benzeyen bir yapıda olağanüstü enerji değerleri okuyoruz. | Open Subtitles | لقد قرأنا أيضا إشارة لطاقة هائلة منبثقة من شكل يشبه الهرم |
| Kitaplardaki savaşlar ya da olaylar hakkında duygudan arınmış metinleri okuyoruz. | Open Subtitles | أنا أعني ، أننا قرأنا هذه المقاطع الخالية من العواطف بعيداً عن هذه الكتب ، حول بعض المعارك وبعض الأحداث |
| Tüm siyahların kitaplarını okuyoruz. | Open Subtitles | إننا ندرس هذه الوحدة الأدب السوداء الكاملة |
| Beraber Tevrat okuyoruz, yasaları çiğnemez. | Open Subtitles | نحن ندرس التوراة سويا. هو لن يقوم بكسر القانون. |
| Şimdi Eski Ahit'ten okuyoruz. | Open Subtitles | .والآن نقراء من العهد القديم |
| Haftada birkaç gün buluşup çocuklarımızın öz geçmişlerini okuyoruz, işlerle ilgili ipuçları paylaşıp birbirimize destek oluyoruz. | Open Subtitles | نجتمع مرتين أسبوعياً، ونقرأ سير أولادنا الذاتية، ونتبادل نصائح عن العمل، ونقدم مساندة عامة. |
| Orada okuyoruz, yemek yiyoruz ya da örgü örüyoruz. | TED | حيث ننهمك بالقراءة أو الأكل أو الحياكة. |