| Milyonlarca yusufçuk ne yapıyor okyanusları aşıp her yıl kör talihlerine ulaşıp? | TED | ماذا تفعل الملايين من اليعاسيب، عابرةً المحيطات كل عام متجهة نحو حتفها؟ |
| Yeni Zelanda'da çalışmak üzere yerleştim çünkü Yeni Zelanda oldukça yenilikçiydi, yani okyanusları koruma bakımından yenilikçi ve ilerlemeciydi. | TED | لقد استقر عملي حاليا في نيوزلندا لان نيوزلندا بلد منتج ومتقدم .. وفيه فكر ناضج على صعيد حماية المحيطات |
| Volkanik gazlar ve su buharı okyanusları ve atmosferi şekillendirdi. | Open Subtitles | وأن الغازات البركانية وبخار الماء قاما بتكوين المحيطات والغلاف الجوي |
| Venüs'ün okyanusları çoktan yok oldu. | Open Subtitles | إختفت مُحيطات الزُهرة منذُ وقتٍ طويل |
| Bu haritada, denizleri ve okyanusları çıkarttık. | TED | في هذه الخريطة، استبعدنا البحار والمحيطات. |
| Büyük Poseidon'un okyanusları yıkayıp arındırır mı bu kanı ellerimden? | Open Subtitles | ابوسع بحار العالم كلها ان تغسل عن يدي هذا الدم؟ |
| Diyorlar ki, uzunca bir süredir okyanusları araştırıyoruz ve şu anda bir sorun olmadığını ama çöküşe çok az kaldığını söylemek istiyoruz. | TED | وقالوا ، كنا ندرس بيئة المحيطات لفترة طويلة ، ويجب أن نقول لكم أنها ليست في مشكلة ، بل هي على وشك الإنهيار. |
| Bilimadamları, UKAları okyanusları keşfetmek için kullanır. | TED | وقام العلماء باستخدامها لاستكشاف المحيطات |
| Bugün okyanusları kurtarmaktan çok ekolojik arzu için buradayım. | TED | أنا هنا اليوم لأن إنقاذ المحيطات أمر أكبر ما يكون من رغبة إيكولوجية. |
| okyanusları kurtarmak dünyayı besleyebilir. | TED | إنقاذ المحيطات يمكن أن يؤمن طعاما للعالم. |
| Bunun okyanusları kurtarıp dünyayı besleyebileceğini biliyoruz ve buna hemen başlamalıyız. | TED | نعلم أن إنقاذ المحيطات يمكن أن يطعم العالم، وأن علينا أن نبدأ الآن. |
| Veya onlar okyanusları hiçbir şey vaat etmeyen karanlık ve kasvetli yerler olarak mı kabul ediyorlar? | TED | هل هم يظنون أن المحيطات سوداء و كئيبة وليس لديهم شىء ليقدموه؟ |
| Duyarsızca okyanusları kirletebilirsiniz ve bütün ormanları kesebilirsiniz. | TED | يمكنك أن تلوث المحيطات بقسوة، وتقطع جميع الغابات. |
| Ama oradaydı: benim ERVIS'im, benim okyanusları değiştirme öngörüm. | TED | ولكن هنا كانت: إيرفس الخاصة بي رؤيتي لتغيير المحيطات. |
| Volkanlar önemli çünkü, volkanlar atmosferi ve okyanusları oluşturuyorlar. | TED | إن البراكين مهمةٌ .. لان البراكين هي التي تولد الأجواء .. وهي التي تصنع المحيطات |
| okyanusları kürek çekerek geçmiş insanların bulunduğunu öğrendim. | TED | و أكتشفت أن الناس استطاعو التجديف عبر المحيطات |
| Eğer okyanusları tanımak istersek okyanuslara gitmek zorundayız. | TED | لو أردنا أن نعرف المحيطات يجب أن نذهب إلى المحيطات |
| Majestelerinin alicenaplığı okyanusları kucaklamaya yeter. | Open Subtitles | شهامة فخامتكِ واسعة بما فيه الكفايه لتحتضن المحيطات |
| okyanusları, çölleri aştık. | Open Subtitles | خلال مُحيطات وصحارى. |
| Daha yukarı, daha yukarı uçmuşlar, dağları, okyanusları aşmışlar. | TED | لأعلى وأعلى، تطير للأعلى أكثر وأكثر. عبر اليابسة والمحيطات يطيرون بسرعة. |
| Kızlarına bütün okyanusları ve on üç nehri uzakta yaşayan prensesin hikâyesini anlatıyor musun? | Open Subtitles | هل قصصتى على بناتك قصة الأميرة التى عاشت على بُعد 7 بحار و 13 نهر |
| Bilim adamları bu buzlu kabuğun altında ılık su okyanusları olduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | تحت هذه القشرة المتجمّدة العلماء يعتقدون أن هناك محيطات من الماء الدافئ |
| Dünya'nın istisnai bir sıcaklığı, istisnai bir büyüklüğü vardır. Yaşam barındırır ve okyanusları vardır. | Open Subtitles | الأرض لها درجة حرارة معينة وحجم معين ويوجد عليها حياة ومحيطات |