| Tek yapabileceğin şu andan itibaren yanında olabilmen için kendine 2. şans vermek. | Open Subtitles | كل ما تستطعين فعله , ان تأخذي فرصة ثانيه لتكوني هناك |
| Kendin olabilmen için nefes alabilmelisin. | Open Subtitles | يجب ان تكون قادره على التنفس لتكوني على طبيعتك |
| Sana serbest kalabilmen ve mutlu olabilmen için bir fırsat verdim. | Open Subtitles | أردتُ فقط ان أُعطيكِ الفرصة لتكوني حرةً لتكوني سعيدة |
| Kendinden emin olabilmen için bu tip şeylere ihtiyacın var. | Open Subtitles | ستعلمك ألا تكون خشن حتى تكون واثقآ من نفسك |
| Ama iyi bir avukat olabilmen için mahkemeye çıkman gerekmiyor. | Open Subtitles | ولكن لا تحتاج أن تكون مُحامي محاكم حتى تكون مُحامياً عظيماً. |
| Bu kadar pervasız olabilmen için aptal olman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تكوني حمقاء لتكوني بهذا التهور |
| Süper kahraman olabilmen için suça ihtiyacın var. | Open Subtitles | لتكوني بطلة خارقة تحتاجين جريمة. |
| Daha fazlası olabilmen için bir yol var. | Open Subtitles | هناك طريقة لتكوني أكثر من ذلك |
| Kardeşinin yanında olabilmen için. | Open Subtitles | حتى تكون بجانبه |
| Kardeşinin yanında olabilmen için. | Open Subtitles | حتى تكون بجانبه |