| Geçen yıldan beri hapishanede olan benim ama esas dağılan sensin. | Open Subtitles | أنا من كان في السجن في العام الماضي وأنت الذي أخفقت |
| Ben kendim için endişelenmiyorum, yıldırımları olan benim, hatırladın mı? | Open Subtitles | لن أقلق حيال نفسي, مدير. أنا من يملك الصواعق, تذكر؟ |
| Kazayla oldu ve onunla yaşayacak olan benim, sen değil. | Open Subtitles | كانت حادثة و أنا الذي عليه العيش مُتحملًا ما حدث و ليس أنت |
| Bazen de sadece fikri olan benim öyle değil mi? | Open Subtitles | في بعض المرات أنا الشخص صاحب الفكرة فقط أليس كذلك؟ |
| Benim de kafam karışıyor. Aramızda karar sahibi olan benim! | Open Subtitles | و انا محتار بينكم، انا من سيقرر بيننا نحن الثلاثة |
| Sokağa çıkmasına engel olamayıp dondurmacı arabasının çarpmasına ramak kalmasına neden olan benim. | Open Subtitles | أنا التي جعلته يخرج إلى الشارع و كاد أن يصطدم بعربة أيس كريم |
| Demek istediğim sen buraya misafir olarak geldin. Göçmen olan benim. | Open Subtitles | ما أقصده أنّك هنا في عطلة ممتعة في نهاية الأسبوع، لكن أنا هو المهاجر. |
| Silahı olan benim. Bence siz beni çağırın. | Open Subtitles | انا الشخص الذى معة السلاح , لذا عليك انت ان تُكلمنى |
| Zaten normal olan benim. Bana baksana. | Open Subtitles | أنا واحد من الأشخاص العاديين إنظري إليّ |
| Dostum. Senin ekstra soğanlarınla arabada yolculuk edecek olan benim. | Open Subtitles | أنا من سيقود السيارة و أنت تتناول هذا البصل الاضافي |
| Hepsi benim suçum. Tek başıma yaptım. Uyuşturucu satıcısı olan benim. | Open Subtitles | كل هذا خطأي أنا من فعل هذا أنا مروج المخدرات هنا |
| -Vazgeçmek için geç değil. -Gergin olan benim sanıyordum. | Open Subtitles | ــ لم يفُت الأوان بعد للعدول عن قرارك ــ ظننتُ أنه أنا من يجب أن يكون متوتراً |
| Bütün yaptığın inlemek! Yaptıklarınla yaşamak zorunda olan benim. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو التذمر، أنا من عليه أن يعيش مع ما فعلت |
| Bunu yapan benim, cesareti olan benim, anlaşmayı yapan benim. | Open Subtitles | أنا الذي قمت بكل هذا ، أنا المسؤول أنا الذي قمت بالصفقة |
| Bütün bunlardan sonra anlaşıldı ki burada tek gerçek dedektif olan benim. | Open Subtitles | فبعد كل شئ ، أنا الشخص الوحيد الذي هنا هو محقق فعليّ |
| Ben yetişkinim ve ne yapacağıma karar verecek olan benim, siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنا أمراه بالغه, و انا من يقرر ماذا أفعل, وليس أنتم |
| Hapse giren Paul, yine de suçlu olan benim. | Open Subtitles | أنا التي لم تدخل السجن ومع ذلك، لا أزال المرأة الشريرة |
| İstediğimi yaparım. Erkek olan benim. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء أستطيع فعله, أنا هو الرجل |
| Burada alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olan benim, tamam mı? | Open Subtitles | انا الشخص المدمن للمخدرات والكحول هنا ، حسنا |
| Belki demode olan benim. | Open Subtitles | ربما أنا واحد الذي هو أن تصبح بالية. |
| Bu şeytani organizasyonun... saygınlığını tekrar kazandıracak olan benim. | Open Subtitles | أنا الرجل الذي سيبقي على كرامة منظمة الشر هذه |
| Eğer iyiyse, neden burada bunu tek yemek zorunda olan benim? | Open Subtitles | لو أنه بتلك الصِحي , لم أنا الوحيد الذي عليه أن يأكله؟ |
| Bayilerde iş tıkırında! Kötü durumda olan benim. | Open Subtitles | المحلّات تقوم بعملٍ جيد، أنا مَن يغرق هنا. |
| Aptal olan benim. Kadın kadına konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هي الحمقاء , وأتيت هنا لأخبركِ إمرأةً لإمراة |
| Sana büyük destek verdiğimi düşünüyorum ama büyük bir hastalığı olan benim. | Open Subtitles | حسنا، انظري، أعتقد أنني كنت اكثر من داعمة لكي ولكن انا التي كنت مريضة جدا |
| Biliyorum, eğlenceli olan benim, güzel olan sensin. | Open Subtitles | أعلم، أنا الأكثر مرحاً وأنتِ الأجمل |
| Olmaz, şu an eli boş olan benim. | Open Subtitles | لا أنا الوحيدة التي لا تفعل شيء في هذه اللحظة |