Daha fazla bakıma ihtiyacı olan hastaları oraya koyarız. | Open Subtitles | إنها حيث نضع المرضى الذين بحاجة إلى عناية إضافية |
Metodlardan ilki, bizim de en çok kullandığımız olan, beyninin küçük bir bölgesinde kalıcı hasar olan hastaları incelemektir. Beyninin küçük bir bölgesinde genetik bir değişiklik olmuştur. | TED | إحدى الوسائل، التي نستخدمها بشكل رئيسي هي النظر في المرضى الذين تعرضوا لضرر دائم في منطقة صغيرة في المخ حيث هناك تغير جيني في منطقة صغيرة في المخ |
Mary-Claire, eğer meme kanserine yatkınlığı olan hastaları arıyorsak... | Open Subtitles | ماري كلير", فيما لو كنا نبحث عن المرضى الذين لديهم استعداد فطري للإصابة بسرطان الثدي... |
Klinik sistem içinde çözüm üretmek için kaynaklarını harekete geçirmek. Kamu sağlığından ve diğer sektörlerden birilerini, avukatları ve birlikte çalışabilecek herkesi sisteme dâhil etmek. Gerçekten klinik problemleri olan hastaları ihtiyaçları olan kaynaklara yönlendirerek sorunlarının temelini çözebileceğimiz anlamlı çareler bulalım. | TED | إنهم يحشدون الموارد ليبتكروا حلًا كلاهما في نظام العيادات ومن ثم عن طريق جلب الناس من الصحة العامة من القطاعات الأخرى والمحامين كل من هو على استعداد لأن يلعب الكرة دعونا نبتكر حلًا يكون ذا أهمية لنأخذ أولئك المرضى الذين بالفعل لديهم مشاكل سريرية ونواجه الأسباب الجذرية معًا بربطهم بالموارد التي تحتاجها |