| Tam olarak değil. Eskiden ırklar arası evlilik kabul edilmiyor, kadınlar oy kullanamıyordu... | Open Subtitles | ليس بشكل كلي , كنا من قبل عرقيين بمسألة الزواج , الآن يمكن للنساء التصويت |
| Ortak ihtimalini eledik ama kesin olarak değil. | Open Subtitles | لقد استبعدنا وجود شريك لكن ليس بشكل قاطع |
| Sana inanmak istiyorum fakat bir yalanla ve kanıtlayabileceğim şeylerin karşısında olarak değil. | Open Subtitles | أنا راغب لإعتقاد، لكن ليس في الكذب وليس في نظير ما أنا يمكن أن أثبت. |
| Ve bu gibi insanları düşündüğümüzde, onları istisna olarak değil, müstesna olarak düşünmeliyiz. | TED | وعندما نفكر في الأشخاص هكذا، يجب أن نفكر فيهم باعتبارهم استثنائيين وليس كاستثناء. |
| Barış yoluyla. Çete olarak değil, bireysel. | Open Subtitles | سلمياً ، بشكل فردى و ليس كمجموعة من الغوغاء |
| Hayır, tam olarak değil. Onun sekreterinin bir arkadaşıyım. Onun için biraz endişelendik. | Open Subtitles | لا , ليس بالضبط , انا صديقا لسكرتيرته كنا قلقين بعض الشئ عليه |
| Ayık arkadaşım olarak değil, arkadaşım olarak. | Open Subtitles | بلدي ليس كما الرصين ، رفيق ولكن كما رفيقي. |
| Hayır, tam olarak değil. Arkadaşı da bana ateş açtı. | Open Subtitles | لا, ليس بالتحديد بل لأن صديقهُ فتح النار عليّ |
| Erkek arkadaşın olarak değil, normal ben olarak söylüyorum. | Open Subtitles | واقوال هذا ليس بصفتي حبيبك ، ولكن بصفتي شخص عادي |
| oldukları kimse olarak değil görünmek istedikleri kişi olarak. | Open Subtitles | ليس على طبيعتهم الحقيقيّة إنّما على المظاهر التي يريدون أن يظهروا بها |
| Bireysel olarak değil, bir tür olarak düşünmeliyiz. | Open Subtitles | علينا التفكير ليس بشكل فردي، بل التفكير بكل الأجناس. |
| - Ayrıca bir dönem şeriflik yaptın. - Resmi olarak değil. Hem de, uzun bir süre değil. | Open Subtitles | كما أنك كنت المأمور يوماً ما ليس بشكل رسمي- |
| Direkt olarak değil. Özellikle bu günlerde. | Open Subtitles | ليس بشكل مباشر خاصة في هذه الأيام |
| Tam olarak değil. Herkes üzüntüsünü farklı yaşar. | Open Subtitles | ليس في الواقع لأن هذه المواقف تنمو بطريقه معينه |
| Fiziksel olarak değil ama hal ve hareketleriyle. | Open Subtitles | ليس في المظهر الخارجي. ولكن في داخل شخصيتيهما. |
| BEN Teknik olarak sizi takip ediyorum, fakat takipçisi olarak değil... | Open Subtitles | أنا من الناحية الفنية تتبع لك، ولكن ليس في طريقة مطارد... |
| Bu bir macera olarak açıklanmalı, bir yük olarak değil. | TED | هذه يجب ان يكون وصفها بانها مغامرة ، وليس عبئاً. |
| Tabii ki buradayım fakat sadece bir birey olarak, avukat olarak değil. | Open Subtitles | أعتقد انه من الواضح أني هنا بالفعل و لكني هنا بصفة شخصية و ليس كمحام |
| Anlıyorum. Oh... bence anladığını söylüyorsun ama anlamıyorsun, tam olarak değil. | Open Subtitles | أنت تقولين بأنك تتفهمين الأمر و لكنك لست كذلك, ليس تماماً |
| Terapi; kendimizi olmak istediğimiz kişi olarak değil, olduğumuz kişi olarak görmeye dair samimi bir isteğimiz olduğunda işe yarar. | Open Subtitles | العلاج النفسي ينجح فقط عندما نحظي برغبة حقيقية لنعلم أنفسنا كما نحن ليس كما نود أن نكون |
| Hayır, tam olarak değil. Fakat onun bir penisi var. | Open Subtitles | لا، لا، ليس بالتحديد لكن كان لديها عضو ذكري |
| Bir aktör, bir yardımsever ya da yazar olarak değil... bir dansçı olarak. | Open Subtitles | ليس بصفتي ممثل , او محب للاِحسان او كمؤلف ولكن ك ... راقص |
| Biz, kendimiz, ölçeğin yedi notasına kafa yormalıyız oktav olarak değil ama yedi belirgin ve bağımsız nitelik, aynı cennetin yedi kardeş yıldızı gibi. | Open Subtitles | و أن نعيد الى الأذهان السلم الموسيقى بدرجاته السبع. ليس على طريقة الجواب الموسيقى، بل |
| Beni ben olarak tanımanı istedim. Prens Jonathan olarak değil. | Open Subtitles | أردتكِ أنْ تعرفيني على حقيقتي لا بصفتي الأمير (جوناثان) |
| Ancak sedye üzerindeki adam olarak değil, açık kalp ameliyatı yapan cerrah olarak. | TED | ولكن ليس كرجل على ملقي على طاولة بل الرجل الذي يجرى عملية قلب مفتوح . |
| Çözülebilir, Demokrat olarak değil, Cumhuriyetçi olarak değil. | TED | c، ليس عن طريق التصرف كدمقراطي, او التصرف كجمهوري, |
| - Mantıksız olarak değil gerçi. | Open Subtitles | ليس بشكلٍ غير منطقي |
| Hayır, direkt olarak değil, ama bu gençler öyle. | Open Subtitles | لا, ليس بطريقة مباشرة ولكن هؤلاء الصبية مشتبه بهم. |
| Tam olarak değil. Sana para toplama yöntemimi anlatmama gerek yok herhalde. | Open Subtitles | ليس بالضبط ليس من الضروري أن أخبرك بأساليبي |