| Yükselme meselesine girmeyeceğim, fakat bunun dışsal bir iddia olduğunu söylerim. | TED | سوف لن أدخل في تفاصيل ما إذا كان بعث فعلاً أو لا، ولكن سأقول أن هذا ادعاء للحقيقة الخارجية. |
| Açığa çıkaramayacağım bi kaynağım olduğunu söylerim . | Open Subtitles | سأقول أن لدي مصدر لا يمكنني الافصاح عنه |
| Biri sorarsa, sizde olduğunu söylerim. | Open Subtitles | لذا، خذه معك وإذا ظهر أحدهم سأخبره أن الكلب معك |
| Çünkü bana ihanet edersen sicilinin sahte olduğunu söylerim. | Open Subtitles | لأنك إن خدعتني ... سأخبرهم أن تسجيلك وهمي |
| Onları okula bırakırım, hasta olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سوف أصطحبهم إلى المدرسة، وسأخبرهم أنك مريضة |
| Onlara rodeocu olduğunu söylerim. | Open Subtitles | كما أني سأخبرهم أنك مشترك بمسابقة رعاة البقر |
| Onlara bir kaza olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنه كان حادثاً. |
| E peki madem. Ona iyi olduğunu söylerim. Bir şey değilmiş. | Open Subtitles | حسنا، إذن سأخبرها أنك بخير ولا شيء من ذلك |
| Halamın hasta olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأقول أن عمتي مريضة. |
| Arabanın dükkanda olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأقول أن السيارة في المحل |
| Clorox olduğunu söylerim | Open Subtitles | (سأقول أن الداعي هو (كلوروكس |
| Ona iki seçeneği olduğunu söylerim o zaman, tamam mı? | Open Subtitles | سأخبره أن لديه خيارين وبعد ذالك ،حسنً ؟ |
| Ona acil olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأخبره أن الأمر عاجل. |
| Yakut teyzemin şehirde olduğunu söylerim. - Kim? - Boş ver. | Open Subtitles | سأخبره أن العمة (روبي) في البلدة - من ؟ |
| Onlara annemin masum olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأخبرهم أن أمي بريئة. |
| Adının Jorge olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأخبرهم أن اسمك (خورخي) |
| Senin de bu işte olduğunu söylerim. | Open Subtitles | إفعل وسأخبرهم أنك مشتبك |
| -Tamam. -Hasta olduğunu söylerim. | Open Subtitles | حسنا ، سأخبرهم أنك لست على ما يرام |
| İnsanlara babam olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنه أبي |
| Toplantılarla meşgul olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأخبرها أنك منغمس في الاجتماعات |