| Ada'ya gideceğiniz için çok heyecanlı olduğunuza eminim. Kişisel eşyalarınızı alıp sıraya geçebilirsiniz. | Open Subtitles | أنا واثق أنكم متحمسون للذهاب للجزيرة |
| Ada'ya gideceğiniz için çok heyecanlı olduğunuza eminim. | Open Subtitles | أنا واثق أنكم متحمسون للذهاب للجزيرة |
| Sorgulamadan varsaydığınızı düşündüğüm şey bu değil. Bu gerçeğin farkında olduğunuza eminim. | TED | هذا ليس ما أعتقد أنكم تسلمون به. أنا متأكد أنكم على دراية من هذا بالفعل. |
| Bu tarz ifadelere aşina olduğunuza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكم تعرفون جيداً تلكَ العبارة |
| Haklı olduğunuza eminim, Bayan Quinn. Takım elbise giyen sizsiniz. | Open Subtitles | "أنا متأكد أنكِ على صواب آنسة "كوين فأنتِ الملائمة تماماً |
| Her şeyin gideceğini öğrenince gerçekten kızmış olduğunuza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكِ ستشعرين بالغضب عندما تعرفين بأنها ستختفي بعيداً |
| Bir gazi olduğunuza eminim efendim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك من قدامى المحاربين سيدي |
| Eve gidip, yolcuğunuz için bavul hazırlamaya istekli olduğunuza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك حريص على العودة للمنزل ، تحزم الأمتعة لرحلتك . |
| Hayır, haklı olduğunuza eminim. | Open Subtitles | لا، انا متأكد أنكم محقون |
| Onlara çok iyi bir örnek olduğunuza eminim. | Open Subtitles | و أنا متأكد أنكِ أخرجت من تحت يدك أمثلة جيدة منهن |
| İyi ellerde olduğunuza eminim, | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك ستكون بأيد أمينة |