| Kille çalışıyoruz, ki bu Mıchelangelo'nun zamanından beri pek değişmedi. ve bununla ilgili oldukça ilginç bir teşbih de var. | TED | نحن نعمل بالطين, و الذي لم يتغير كثيراً منذ أن بدأ مايكل آنجلو بالعبث به, و هنالك قياس مثير للإهتمام تجاه ذلك أيضاً. |
| İnsanların çizgiyi nereye çekeceğini görmek oldukça ilginç. | Open Subtitles | مثير للإهتمام ان ترى شخص يختار ان يرسم الخط |
| Kendisini oldukça ilginç bir duruma düşürmüş, değil mi Roz? | Open Subtitles | انها حقا في موقف مثير للاهتمام الا تظنين هذا ياروز؟ |
| ki bu oldukça ilginç bir konsept. Şimdi burada soldaki erkek | TED | و هو مبدأ مثير للاهتمام. الآن هنا ذكر على اليسار |
| Bence oldukça ilginç şeyler düşünürdün, öyle değil mi? | Open Subtitles | يمكنك ان يفعل أشياء مثيره للغايه لعقلك ألا تعتقدين هذا ؟ |
| Ve ortayan çıkan manzara oldukça ilginç. | TED | لقد تبين أن هذه صورة مثيرة للاهتمام جداً. |
| ve kitap oldukça ilginç çünkü cadı avlarından, ve insanların o zamanlar nasıl eğitildiğinden bahsediyor. | TED | وذلك الكتاب مثير جداً للإهتمام. لأنه كان عن محاكمات السحرة، وكيف فكّر الناس في ذلك الوقت. |
| - Hayır, bu oldukça ilginç bir konu. | Open Subtitles | -لا , لا , لا أجد ذلك مثيراً جداً للاهتمام جداً |
| Fakat siyasi gücü fazla olmayan birine göre kredinizi oldukça ilginç bir meseleyle tüketiyorsunuz. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لشخص خبرته السياسية بسيطة فإنك قطعًا تتخذ خيارًا شيقًا حيال كيفية إنفاقها. |
| Artık maddelerde, yapılarda "eğer, sonra onun için" ifadesini kullanabilmeniz oldukça ilginç. | TED | وبالتالي هذا مثير للإهتمام بمعنى أنه يمكنك الآن أن تنفذ عبارة "إذا ثم لأجل" في المواد وفي البنية. |
| Ee, bence oldukça ilginç bir kişilik. | Open Subtitles | حسنٌ أعتقد أنه شخصٌ مثير للإهتمام. |
| oldukça ilginç bir arkadaşsın sen. | Open Subtitles | أنت حقا شخص مثير للإهتمام أنت شخص غريب |
| Sanırım bu oldukça ilginç yapısal bir soru. | TED | وأعتقد أن هذا سؤال بنائي مثير للاهتمام جدًا. |
| Şimdi iç mekanlara geçtim, bu da oldukça ilginç. | TED | لقد انتقلت الآن إلى الداخل. وهذا أيضا مثير للاهتمام. |
| Benle çıkmak isteyeceklerinden emin olmayan biri için oldukça ilginç bir tepki. | Open Subtitles | هذا رد فعل مثير للاهتمام بالنسبة لواحدة ليست متأكدة من أنها تريد مواعدتي |
| Kurbanın cep telefonundan birkaç video kurtardım bunlardan birini oldukça ilginç bulacaksın. | Open Subtitles | لقد استرجعت بعض الفيديوهات من الهاتف النقال الخاص بالضحيه واحده منها ستجدينها مثيره للغايه واحد من لقطات الفيديو "عش حياتك لاقصى حد |
| Ve bu açıklaması zor bir meseledir. Bu nedenle, bunun bir yolu oldukça ilginç olduğunu düşündüğüm spor amaçlı balıkçılıktan bahsetmek. Çünkü insanlar gidip balık yakalamaktan hoşlanırlar. | TED | ومن الصعب أن تتواصل معها ولذلك هناك طريقه واحدة التي اعتقد انها مثيرة للاهتمام هو أن تتحدث عن رياضة السمك لان الناس يحبون الذهاب للتنزه وصيد السمك |
| Bu da Higgs kütlesinin oldukça ilginç olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | اتضح أن، كتلة الهيجز هي حول ماهو مثيرة للاهتمام كما يمكن أن يكون |
| İyilik, son zamanlarda hayat benim için oldukça ilginç. | Open Subtitles | نعم،الحياة جميلة مثيرة للاهتمام بالنسبة لي في الآونة الأخيرة |
| Arama geçmişinde oldukça ilginç numaralar var. | Open Subtitles | .سجل مكالماتك مثير جداً للإهتمام |
| Fakat siyasi gücü fazla olmayan birine göre kredinizi oldukça ilginç bir meseleyle tüketiyorsunuz. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لشخص خبرته السياسية بسيطة فإنك قطعًا تتخذ خيارًا شيقًا حيال كيفية إنفاقها. |